12-13 haziran 2018 tarihlerinde sözlüğün demirbaşlarından sevgili kesret ile gerçekleştirdiğimiz mini bursa zirvesi.
aydın-uşak-kütahya-balıkesir-çanakkale gezisinden sonra, kesret'in beni terminale geldikten yaklaşık yarım saat sonra almasıyla başladı. yemek faslından sonra küçük bir rota planlaması yaptık. öncesinde ırgandı köprüsüne gidip üzerindeki çarşıyı gezecektik. lakin kahvaltı fikri ağır basınca, tarihte çok önemli bir konumda olan cumalkızık köyüne doğru yola çıktık. unesco dünya mirası listesinde yer alıyor. tarihini ve önemini kısaca anlatmak gerekirse; kökü 700 yıl öncesine dayanıyor. selçuklu devleti'nde sultan alaaddin keykubat tarafından ölümünden yaklaşık 5-10 yıl önce göçer türk obalarına otlak olarak verdiği 7 bölgeden birisidir cumalıkızık. (ek bir bilgi; dağ eteklerine kurulan yerleşkelere, obalara kızık denmekteydi.) konstantinopolis'e olan stratejik yakınlığından dolayı en savaşçı oğuz türk boylarının yerleştirildiği bölgedir ayrıca. fakat bana göre tarihi önemi bunlar değil.
Sultan i. alaaddin keykubat öldükten sonra tahta (kardeş katlinin tohumlarının yeşerdiği dönem) büyük oğlu ii. gıyaseddin keyhüsrev geçtikten sonra kösedağ savaşı'nı kendi ordularının yarısı kadar olan moğol ordularına yenilince de devletin çöküşünü başlatmış oldu. tam bu dönemlerde kızıklar uludağ'ın eteklerine konuşlandılar. söğüt'ten bu topraklara kadar olan obalar 1291-1299 yılı içerisinde selçuklu devleti'ndeki bağlılıklarını osman beye adadılar. 1308 yılında da selçuklu devleti'nin resmi yıkılışı gerçekleştikten sonra bölgedeki bütün obalar osman beyliğine tabi oldular. cumalıkızık'ın önemi ise osman beyliğini ve osmanlı devleti'nin varlığını ilk kabul eden yerdir.
oyy nerelere geldik... neyse...
cumalıkızık'ta kahvaltı yaptıktan sonra eski bursa olarak anılan muradiye külliyesinin olduğu taraflara geçtik. boğdurulup boğdurulup buraya gömülen şehzadeler, onların oğulları nice önemli şairler burada yatıyor. ne gariptir ki 1553'te boğdurulan şehzade mustafa'nın anıt bilgisinde idam edildiği yazmamakla birlikte vefat etmiştir yazıyor. garip ve saçma. burada yatanların çoğu boğduruldu katledildi halbuki... şehzade mustafa'nın türbesinin tavanındaki şekli önce kıble olarak yorumladım ama tam olarak ne olduğunu bulamadım. bileniniz varsa lütfen yoruma yazın.
külliyenin tam karşısında pervane isimli tarihi dokulara sahip bir cafe bulduk. kahveleştik. mekanı fotoğraflarken maya isimli köpeklerini bayram tatilinde kapalı olacaklarından dolayı köpek oteline bırakacaklardı. tam o sırada teslim töreni yapılıyordu. burası valilik konağından tutun da osmanlı döneminin sonlarına doğru bilindik bir kumarhane olarak da hizmet vermiş. külliyenin karşısında özellikle, ümmetçiliği görüyorsunuz anlatmaya gerek yok mikemmel...
sonrasında kesretin kullandığı otomobil ile tam 3 defa kaza tehlikesi atlatarak terminale geldik. biletimi aldım ve gezimi noktaladım. dolu dolu çok güzel bir zirveydi. teşekkür ettim.