bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. 4. gün

    mardin'de son günüm. öncesi gün eski mardin ve görülmesi gereken tüm tarihi yapıları gördükten sonra gidilmesi gereken mardin çevresindeki kiliseler, örenler ve midyat. buralar muhakkak görülmeliydi ancak o yöne gidilecek araçlar olmadığı gibi günlük kiralanan araçlar varmış. bunlarla gitmek mümkün olduğunu söylediler. araba kullanmayı bilmediğim için bugün de mardin'in eski sokakları gezip ve uzun zamandır meklediğim mardin bienali'yi gördüm. bienali , istanbul bienali gibi profesyonel değildi ancak görebildiğim kadar sergilenen çalışmalar inanılmazdı. kimi mekanlar ne yazık ki kapalıydı. görevlilerin olmaması da ayrıca kötü bir durumdu.

    belli mekanlara dağıtılarak sergilenmiş çalışmalar. ilk olarak mor efrem manastırı'ndan başlayıp daha sonra ferhat salman atölyesine kadar devam ediyor.

    Mekanlar: Mor Efrem Manastırı, mardin müzesi, meryem ana kilisesi, yıldız hamamı, alman karargahı, marangozlar kahvesi, revaklı çarşı, mardin sinema derneği, ferhat salman atölyesi.

    görebildiğim mekanlar alman karargahı, yıldız hamamı, revaklı çarşı ve marangozlar çarşısı oldu. diğerleri kapalıydı maalesef. ayrıca mekanları açtırmak için ücret talebinde bulundular ancak hemen organizasyon görevlisini arayarak şikayet ettim. halka açık ve ücretsiz olan bienali'de bu tür tatsız durumların olması elbette can sıkıcı. insanlar bu durumdan fırsat edinip ücret edinme gibi bir araç haline getirmeleri gölge düşürüyor ancak.

    Açık olan mekanlarda gezip gördüğüm çalışmaların bir kısmı,

    1

    2

    3

    4

    5

    sabah kahvaltıyı yaptıktan sonra sırt çantamı emanetçiye bırakıp erken saatlerinde önce sokakları yeniden gezip ardın bienali'yi gezdim. bu süreçte mardin'den elim boş dönmemek için hediye amacıyla magnet aldım. ptt kapalı olduğu için haftasonu nedeniyle mektuplar kaldı. gezi bitiminde diinlenmek için küçük bir sokağın arasına sıkıştırılmış taş bir dükkandan mirra içtim. kesinlikle içmenizi tavsiye ederim. kendileri üst üste içmeyin çarpar demiş olsa da iki kere içtim. orada servis eden mehmet abi ile tanıştım. konuştuk. bir gün mehmet abinin hikayesini yazacağım. bir öykü olarak dergide yayımlanır umarım. öykülerime girecek birçok karakterler tanıdım. seyrettim. izledim. şimdi ise evimde misafirler. her biri başka başka.

    mardin merkezde kalkan diyarbakır arabalarına binip tekrar diyarbakır'a döndüm. öğlen 13.00 idi. diyarbakır öğretmenevine gidip eşyalarımı bıraktıktan sonra tekrar ulu camii'ye gidip avlusunda oturdum. insanları seyrettim. avlunun serinliğinde yeni sözcükler kurdum. bir iki fotoğraf çektim ancak onlar da filmli makinede. diyarbakır'da ciğer tam olarak nerede yenilir bilmediğimden internetten uzunca bir araştırma yapıp ardından ciğerci onur'a gittim. salata ve mezeleriyle gerçekten güzeldi. bir öğün yediğinizde ertesi günün kahvaltısına kadar tok oluyorsunuz. fiyat ise 20 liraydı. ciğeri yedikten sonra diyarbakır, sur meydanında düzenlenen ramazan şenliklerine katılıp hacivart ve karagöz'ü izledim. keyifliydi. açıkçası özlemişim. öğretmenevine gittim. odada üç kişi. paylaşımlı odalarda kaldığım için. güzeldi. temiz ve ferah. öğretmenevleri her bakımdan iyi oluyor. böyle bir oluşum olması çok iyi.

    vangölü ekspresi haftada iki gün sefer oluyor. salı ve perşembe. güney kurtalan ekspresi haftada beş gün. bu yüzden dönüş yolculuğuna denk düştüğüm gün nedeniyle güney kurtalan ekspresi seferiyle ankara'ya döndüm. bir öncesi eksprese göre 28 saat sürdü. dönüşümüz direk ankara'ya oldu. hat açıldı. artık ırmak istasyonuna gitmek için aktarma yapmaya gerek kalmadı.

    benim için güzel bir deneym olmakla birlikte kendime karşı biriktirdiğim ön yargılarımdan birazını olsun temizlemiş oldum. halen aşamadım konular olsa da onlar da zamanla içimden temizlenmiş olacak. ancak eve gelip birkaç gün geçtiğinde özellikle çalışmıyorsanız inanılmaz bir boşluğa düşmüş oluyorsunuz. sürekli koşturma ve keşfetme içinde geçtikten sonra birden böyle bir ortamda bulununca istemsizce bir moral bozukluğu çöküyor. bu yolculuk esnaasında çok bütçe harcanmadı. cüzdanımın çalınması ve müze, yol ücreti dışında, öğretmenevlerinde 26 lira ve günde bir öğün olmak şartıyla 20 lira yemek ücreti harcadım. onun dışında yol masrafı ve giriş ücretleri hayli tutuyor.

    muhakkak yanınıza kararlaştırdığınız bütçeden biraz fazlasını bulundurun. hırsızlık gibi olayla karşı karşıya kalabilme durumunda ayırdığınız küçük bütçe imdadınıza yetişmiş oluyor. şunu söylebilirim ki, kalma ve yemeyi bir kenara bırakıp sadece yol ve müze giriş ücretlerini düşündüğünüzde 200 lira yetmiyor. yetmedi. düşündüğüm gibi gelişmedi olaylar çünkü. minimum yanınızda bulundurmanız gereken bütçe 500 lira maksimum ise bin lira. rahatlıkla gezebilirsiniz. sadece üç şehir değil birçok şehre de uğrayabilirsiniz. gaziantep ve şanlıurfa'ya uğrayacaktım ancak ayaklarım yara olduğundan yolculuğu kısa tuttum. ayakkabı çok önemli. kıyafet de. dar pantolonla yola çıkmayın lütfen. yanınıza terlik ve pijama almayı da unutmayınız. yok ben battaniye ile yatacağım derseniz o ayrı tabii. ben unuttuğumdan sutyen kulot yatmak zorunda kaldım ve gece çok üşüdüm. yaz sezonu olduğundan odalarda sadece ince pike vardı.

    yolculuğa başlarken wapa indirmiştim. eve döndüğümde de wapa'yı sildim. doğu gezisinde bol bol iranlılarla konuşmuş oldum wapa'da. davet eden de oldu gelmek isteyen de. iran'a yakın olduğundan şehirler aradaki kilometre nedeniyle iranlı kadınlar çoktu. bu yolculuk esnasında otostop çekerek gezen bir kadın ile tanıştım wapa'da. inanılmaz güzel deneyimler dinledim. bazen böyle hoş ve arada bir denk düşen kaliteli iletişim kurulabiliyor. o yönden şanslı oldum. bir gün iranı da gezmek istiyorum.

    yolculuğun keşfinde tattığım güzelliklere doyamadığım için bir sonrası güzergahımı belirledim. iki seçenek var. araştırmam gerek öncesinde. araştırıp bir bütçe çıkarmam gerek. eğer iş bulamaz da verilen günlük harçlıkları biriktirip bir miktar edinebilirdim ikinci güzergahımı izmir mavi eskpresi. kütahya, balıkesir, manisa, basmane ve sonrasında izmir'in köylerini gezmek. hedefim bütün anahat trenleriyle yola çıkmak. o da olur bir gün. diğer bir seçeneğim ise karadeniz turu. karadeniz'in bir ucundan başlayıp diğer ucuna gitmek. dilerim olur.

    hayatınızda hiç eksilmeyen yolculuklarınız olsun. diğer fotoğrafları aldığımda yine başlığın altında paylaşacağım. sizlere faydalı olup fikir verebildiyse yazdıklarım ne mutlu. nice yolculuklarda buluşmak temennisiyle diyelim :)
    #96530 pia | 7 yıl önce
    0kişiye özel