özgürlükçü sosyalist (bkz. özgürlükçü sosyalizm) ve gazetecidir. doktrinleriyle anarşist teorinin temelini attı.
napolyon savaşları sonrasında fransa'yı kırıp geçiren yoksulluk günlerinde doğdu.
çocukluk yılları köyde geçti. kazandığı bir bursla besançon'daki college'e girdi ama, öğrenimini tamamlayamadan ayrılıp matbaa çıraklığına başladı. toplumsal teorilerinin biçimlenmesinde bir esin kaynağı olan sosyalist düşünür charles fourier ile matbaacılık günlerinde tanıştı. matbaacılık işinin iflası üzerine lyon'a taşındı. devrimci bir atmosfer ve renkli simalarla doluydu lyon; etienne cabet, charles fourier ve saint simon'un taraftarları kentte oldukça etkiliydi. sosyalist-feminist flora tristan ve 1831 ayaklanmasının karşılıkçı asileri ayrı bir hava katıyordu bu ortama. proudhon, onlarla sıkı bağ kurdu. bir paris seyahatinde tanıştığı rus mülteciler, aleksandr herzen ve mihail bakunin'le yakın arkadaş oldu. aynı şekilde, arnold ruge, karl grün, karl marx gibi sol-hegelci alman sürgünlerle de tanıştı. 1840'ta yayımladığı mülkiyet nedir? (Qu’est-ce que la propriété?) adlı kitabıyla kısa sürede ünlendi. 1846'da sefaletin felsefesi'ni yayımladı. daha 1 yıl geçmeden, paris'in radikal işçileri arasında olduğu kadar, marx'ın kurduğu paris'teki komünist birlik üyeleri arasında da -engels'in yakıncağı kadar- güçlü bir etkiye sahipti. orleanist monarşinin yıkıldığı şubat 1848 devrimi'ni öngörmüştü. haziran 1848'de kurucu meclis'e seçilerek parlamentoya girdi. ancak, anarşist düşünceleriyle mecliste bulunmasının anlamsızlığını görmesi uzun sürmedi. yaptığı bir konuşma sonrasında dokunulmazlığı kaldırılarak 3 yıl hapse çarptırıldı. böylece, kurduğu halk bankası ve karşılıklı alış-veriş sistemi tamamlanamadan lağvedildi. biri kapatılınca ötekisi yayına başlayan dergiler ve gazeteler serisiyle anarşist gazeteciliğin ilk deneyimini de sunan proudhon, 55 yaşındayken ocak 1865'te öldü.
proudhon ''anarşist'' olduğunu beyan etmiş ve ''mülkiyet hırsızlıktır'' diyerek olay yaratmıştı ama ''mülkiyet hırsızlıktır'' sloganıyla tepkileri üstüne çekse de aslında genel anlamda bir mülkiyet karşıtı değildi, sadece insanın insanı sömürdüğü bir mülkiyet ilişkilerine karşıyıdı. mülkiyeti, yani çiftçinin işlediği toprağa sahip olmasını, zanaatçının da dükkanına ve aletlerine sahip olmasını özgürlüğü muhafaza etmek için gerekli görmüştür. ki komünizme -gerek ütopik gerekse marksist olanına- karşı yönelttiği temel eleştiri de komünizmde bireyin kendi üretim araçları üzerindeki kontrolünü bireyin elinden aldığı ve böylece de özgürlüğü yok ettiği iddiasıdır.
lyon'da mutualistlerle (bkz. mutualizm) karşı karşıya gelmişti. mutualistler, endüstriyel çağın şafağında fabrikaların işçi ortaklıklarıyla (workers' associations) işletilebileceğini ve bu işçilerin de ekonomik eylemle -şiddet içieren devrimle değil- toplumu dönüştürebileceğini iddia eden protoanarşist bir doktrin geliştirmişlerdi. bu tarz görüşler politik merkezicilik üzerine vurgu yapan jakoben devrim geleneğiyle uyuşmuyordu. yine de proudhon, onların görüşlerini daha sonra kabul etti.
sosyalist hareketin örgütlenmesi mevzusunda marx'ın otoriteryen ve merkezici görüşlerine karşı çıktı. marx, proudhon'un sefaletin felsefesi'ni yaymlamasından sonra onla felsefenin sefaleti kitabını yayımlayarak polemiğe girdi.
idée générale de la révolution au xıxe siècle kitabında tahayyül ettiği toplumsal hayatı anlatır. sınırların kalktığı, ulusal devletlerin tasfiye olduğu, otoritenin komünler ve yerel işletmeler arasında ademi merkezileştiği, kanunların yerini özgür anlaşmalara bıraktığı bir federal dünya toplumunu savunur.
işçilerin kurtuluşunun ekonomik eylem üzerinden olmasını savunmuştur. mutualist fikirlerini savunan bir grup zanaatçı daha sonra birinci enternasyonal'in kuruluşunda yer aldı. bakunun ve petr kropotkin'i etkiledi. fransa'da gelişen ve daha sonra italya ve ispanya'ya yayılan sendikalist hareketi etkilemişti. fransız işçi sınıfı radikalizminin en önemli nüfuzu olarak kalmaya 1920'lerin başına kadar devam etmişti. ayrıyeten rus halkçılarını, 1860'ların radikal italyan milliyetçilerini, 1879'lerin ispanyol federalistlerini de etkilemişti.