cevap alma umudu ile sorulmamış soruya verilmiş cevap.
rus yazar yevgeni ivanoviç zamyatin 1920 yılında bir kitap çıkarır, yaşadığı ülkede 68 yıl sonra ancak okunabilecek distopik bir 26.yüzyıl çalışmasıdır. yazarın hayatı boyunca yazdığı tek romanda şöyle bir soru geçer :peki ya acı çekiyorlarsa tomurcuklar açarken?
20.yüzyılın en başında doğmuş kısa saçlı, isveçli şair karin boye'nin otuzlu yaşlarında yazdığı bu şiir ise zamyatin'e-in sorusuna yapılmış habersiz bir göndermedir.
ikisinin ölümleri arasında olan 4 yıllık fark, yazarın cevabı gördüğünün muallakta kalması ile sonuçlanmış.
-elbette acı çeker tomurcuklar açarken-
elbet acı duyar tomurcuklar açarken.
neden gecikirdi yoksa bahar gelmekte?
neden bizim ateşli özlemimiz
donup gitsin acılarla
yaprakların içindeydi tomurcuklar bütün kış.
nedir yeni olan, doğurtan ve fışkırtan her şeyi?
elbet acı duyar tomurcuklar açarken
acı duyar büyürken
ve direnirken.
güçtür elbet damlaların düşüşü.
korkudan titreyerek asıldıkları yerde
ne kadar sarılsalar da dallara
kurtuluş yoktur, düşerler ağırlıklarıyla toprağa.
güçtür bilinemezlilik, güvensizlik ve ayrılış
güçtür uçurumlarda çağırmak birini
gene de tutunabilmek titreyerek
ve kalabilmek
ve düşünebilmek
artık hiçbir şeyin yararı yoktur doğuşa
sevinçler fışkırır tomurcuklar dallarda
tüm korkular yok olur
ışıldayarak yere düşer damlalar
unuturlar doğuşun korkusunu
unuturlar yolculuğun korkusunu
o büyük güvenceyi duyarlar bir an
dünyayı yaratan.
çeviri : : özkan mert
-----------
of course it hurts when buds burst.
otherwise why would spring hesitate?
why would all our fervent longing
be bound in the frozen bitter haze?
the bud was the casing all winter.
what is this new thing, which consumes and bursts?
of course it hurts when buds burst,
pain for that which grows
and for that which envelops.
of course it is hard when drops fall.
trembling with fear they hang heavy,
clammer on the branch, swell and slide -
the weight pulls them down, how they cling.
hard to be uncertain, afraid and divided,
hard to feel the deep pulling and calling,
yet sit there and just quiver -
hard to want to stay
and to want to fall.
then, at the point of agony and when all is beyond
help,
the tree's buds burst as if in jubilation,
then, when fear no longer exists,
the branch's drops tumble in a shimmer,
forgetting that they were afraid of the new,
forgetting that they were fearful of the journey -
feeling for a second their greatest security,
resting in the trust
that creates the world.