silüet seven alman ressam. silüeti andıran lekeleri daha çok. (1774-1840) -greifswald-
erkek kardeşinin buzların içinde can vermesinden sonra, tabiat ile arasında ki çatışma = onun üslubudur. doğanın estetiği sıcak tonlarda çizilmiş ağaçlar, ağaçların barındığı su damla motifli ormanlardan çok insanın ölümüne sebebiyet veren hava şartları, suyun derecesi ve kuruluk üzerinedir. adının geçtiği sayısız kitap, makale de ''peyzaj ressamı,manzara sanatçısı'' olarak tanımlanması hadsizlikten başka bir şey olmadığı gibi kolaya kaçmaktan başka bir şey de değildir.
(bkz: goya) 'nın sistematik dokunuşları, william turner 'ın olanı yansıtmasının şahlandığı (bkz: romantik) dönemde, göz önünde olanı kendi içindeki olanla karıştırıp ortaya koyduğu içindir, devrin insanları şahsından kötü karşılanması.
ve sanırım onu o yapan özelliği, resminin anlık bir dokunuş olduğudur. 1808 yılında yaptığı çok tepki alan -der mönch am meer-tablosunda, gökyüzü, gökyüzünün bitişi, deniz, kumsal dörtlemesinde ortaya koyduğu arkası dönük insan figürünün (en belirgin hatlarından biride budur, resimlerinde ki insanların daima dönüktür arkaları) iki yanına bir tekne koyduğu ama sonradan sadece saniyelik bir boya döküşle kapattığı gerçeğidir.
yağlı boyanın bezle silinme özelliği akabinde romantik dönemin getirdiği endüstri akışlı tarzı.
güzellikte oluşunun devam ettirdiği negatif duyguların tek bir cümlede toplanmış çağrışımı ise (bkz: heinrich von kleist) 'in incelediği makalesinde ''bir süre bakıldıktan sonra,göz kapaklarımın kesilip alındığını hissediyorum'' cümlesiyle sonlanır.