bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
yapmam gereken işlerin hiçbirine el atmadım. bir fanzin, bir dergi, iki gazeteye yazı gönderilecek, ancak tek satır başlamadım. yediğim asırlık dayağın ardından tanrı tarafından bahşedilen sözcüklere neden bu kadar bağımlıyım?
o gecenin sabahına sözcüklere dönüştüğümden bu yana, kırılgan bir anlama dönüştüm. saat geç olmasına rağmen alt daireden çocuk bağırtıları geliyor. duymamak için işitme cihazlarımı çıkartmak istesem de belki olur da içeriden annem seslenir de duymazsam diye çığ gibi yuvarlanarak göğsüme oturan çocuğun bağırmalarını dinliyorum.
benden bir ya da iki yaş küçük genç bir anne. iki çocuğu var. biri kız diğeri erkek. ne zaman görsem çocukları hep ağlamaklılar. genç annenin boş bakan gözlerini gördükçe, hem kendine hem de çocuklarına zulmettiğini duyumsuyorum. bağırırken, itelerken, vururken gördükçe "neden" diye soramadan edemiyorum. çocuk olunca hassas yanım ayağa kalkıyor. maddi ve manevi hazır hissetmeden dünyaya getirilen çocukların ne derece sağlıklı büyüdüğü tartışılır. "ağlama, sus!" diye bağıran kadının sesi odamın içinde çarpadururken ben dayanamayarak kapatıyorum kulaklarımı. annem de sızmış kalmış koltukta. kıpırdatmadım. uyanınca tekrar uyuyamıyor. onun için de zor günler.
hatırlıyorum. çok iyi hatırlıyorum üzüntüyle ve ıstırapla. biraz kendime kızarak. biraz da vurdumduymazlığıma. dışarıdan gelen sesler yüzünden kitaba odaklanamadığım için işitme cihazlarımı çıkarmıştım. bir süre sonra su içmek için mutfağa gittiğimde annem yerde yatıyordu. kaç saattir yerde baygın yatıyormuş da ben ancak su içmeye yeltendiğimde fark ediyorum. aklıma geldikçe zaman zaman üzgün olduğumu söylüyorum. geçti diyor, keşke geçse. tam dayaklık bir durum.
artık şu işleri tamamlayıp bitirdikten sonra çantamı alıp çıkmalıyım. Yol olmak için. bir nebze olsun kendime dokunabilmem için. içime bırakılmış kuyunun içine düşmemek için. su tükendi. ip çürüyor. duvarlar kaygan. tırmandıkça kayıyorum. tırnaklarım sancıyor. yüreğimi eşeleyen o sıkıntıyı boğmak için bazen gitmek gerek. velhasıl zaman çok yakın. yol olmaya.