1. Biz küçükken annem bize hep "dolabında boş duracağına birinin sırtını ısıtsın" derdi. O zamandan alışkanlık oldu yıl içinde en az iki üç kere kıyafet dolabımı elden geçiririm. Bir de Her satın almak istediğimiz şey için "evde benzeri yok mu? Gerçekten giyinecek misin? İçine sindi mi?" Gibi sorular sorarak insanı alışverişten soğuturdu. :d Annem bizi küçüklükten minimalist yetiştirmiş de haberim yokmuş.

    Eskiden beri annemin de telkinleriyle minimalist sayılabilecek bir insandım. İki kapaklı tek bir dolap bana yetiyordu. yazlıkları kışlıkları da odamızdaki puf gibi bir şeyin içine koyardım.
    Kitaplığımda bir daha okumayacağım, hoşuma gitmeyen, bana pek birşey katmayan kitapları satardım, takas ederdim. Ailemle yaşadığım için kendime ait başka da eşyam yok zaten.

    Şuanda o iki kapaklı dolabın içinde hayatımda ilk defa boşluklar var. Dolabımın şuanki hali ise şöyle;

    -elime aldığım her kıyafet sevdiğim, kendime yakıştırdığım türde. Yani gardırobumdaki her giysiyi seviyorum. Böyle bir gardırop istemez miydiniz?
    -çok kıyafet olmadığı için neredeyse hiç dağılmıyor

    Kıyafetlerimi nasıl eledim? Eskiden beri aslında elerdim dediğim gibi ama hep bir gün giyerim deyip kenarda tuttuğum, bana yakışmadığını bildiğim halde sevdiğim için sakladığım, anısı var, hediye dediğim kıyafetler vardı orada. Kendime şu soruları sordum her giysi için;

    -bu elbisenin bedeni şuanki halime göre mi? (Zayıflayınca, kilo alınca giyerim yok! Kilo alma, zayıflarsan da çık alışveriş yap.)
    -bu kıyafeti seviyor muyum?
    -kendime yakıştırıyor muyum?
    -şuan mağazada görsem alır mıyım?
    -giyerken kendimi iyi hissediyor muyum?
    -...
    Bu sorulara cevap hayır ise iyi durumda olanları ihtiyaç sahiplerine, akrabalarıma verdim. Eğer kötü durumdalar ise ya tozbezi oldu, ya da ayrı bir poşete koyarak çöpün yanına koydum çok ihtiyacı olan biri varsa işini görür belki ya da satar diye düşünerek.

    Kitaplığımda da ne kadar yer açmaya çalışsam da on kitap alıyorsam bir tane veriyordum. Yeni kitap koymaya yer yoktu. Şuan hala daha çok dolu kıyamıyorum bazılarına. Yine de eskisine göre baya az kitap var.

    -bu kitap bana bir şey kattı mı?
    -daha sonradan içini açıp birşeyler okur muyum?
    -kitaplığımda olması beni mutlu ediyor mu?
    -başkasına tavsiye eder miyim?

    Cevap hayır ise sattım kitapları sahaflara. Ucuza gitti belki ama boş durmasından iyidir diye düşünüyorum.

    Peki bana giysi ve kitaplarda bu kadar küçülmeye gitmek ne kattı?

    Sakin kafa, az dağılan, sadece sevdiğim kıyafetlerden oluşan bir gardırop, nispeten sevdiğim kitapların olduğu, kalem koyacak yer olan bir kitaplık. Kullanmadığım eşyaları başkalarının kullandığını bilmek ve dolayısıyla mutluluk.

    Bir miktar karışık bir yazı oldu ama benden bu kadar oluyor. :d sadeleşmek üzere... daha çok yolum var.
    #88367 nar cicegi | 7 yıl önce
    0genel terim