2 yıl kadar uzaklarda yaşadıktan sonra döndüğümde toplumun her kesiminden ve her yaştan kitlelerin facebook yerine bunu kullanmaya başladığını görüp şaşırdığım uygulama. toplu taşımada, sokakta, kafede, akla gelebilecek her yerde insanlar kafalarını telefonlarından kaldırmadan instagram fotoğraflarını layklıyor, yorum yazıyor, selfi çekip paylaşıyor, yemeğinin en enfes açılardan fotoğrafını çekip kendisini layklamayanı takip etmeyi bırakıyor, kahvesini soğutup okuduğu en artistik kapağa sahip kitabını bütün dünyaya duyuruyor. evet daha öncesinde de kullanan insanlar vardı ama, bakkal mehmet amca, karşı apartmandaki polis bilmemkim, otobüste önde oturan yaşlı teyze, el kadar anaokulu bebesi bu yelpazenin içinde değildi...
geçen akşam babamla bir konu hakkında konuşurken, "paylaştım ya instagram'da görmedin mi?" dedi. görmedim dedim. "nasıl görmezsin, internetin başında ne yapıyorsun sen?" dedi. cevap vermedim. paylaştıkları her şeyi anında herkesin gördüğü düşüncesinde zira. aynı baba bundan birkaç yıl önce farmville'de kendisine tavuk göndermediğim için bana küsmüştü bir de.
evet benim de bir instagram hesabım vardı, bir olay neticesinde yaklaşık 2,5 yıl önce kullanmayı bıraktım. hala duruyor, insanlar heşteg kullanmayı reddettiğim fotoğraflarımı layklamadığı için de kimseler bilmiyor.
sosyal medya kitlesel uyuşturucuların yeni versiyonlarından yalnızca bir tanesidir demiş miydim?