bu başlık kişiye özel bir başlıktır
-
aşk, sevda, sanat ve ilham üzerine düşünceler...
İhtiyacım olduğunu düşündüğüm ilhamı bana bi insan da verebilir. Belki zihnimde sakladığım ve silinmesin diye yoğun çaba harcadığım bir görüntü. Belki bir öpücük. Yine de bunun ‘ben’ kaynaklı olduğunu bilmeliyim. Birine aşık olunca o kişi ilhamımı aldığım kişi olabilir. Ama ilhama dönüşen ve ifade eden yine benimdir. Kendimi en iyi görebildiğim anlara tekabül eder, ayna gibi kullanırım bazen ilham aldığım kişiyi. Kulağa rahatsız edici geliyor di mi ? - Aşık olduğun kişiyi kullanmak. Her halükarda bir nesneleştirme söz konusu oluyor. Eninde ya da sonunda. Bunun böyle olduğunu düşünüyorum. Ondan sana yansıyanı resmedersin belki... - Bilemiyorum şu an sadece felsefe yapıyorum.. - Sahi, bir imkansızlık halinde, kim acı verici cümlelerden daha fazlasını kurabilir ? Ben ilham derim, o sevgi, belki Bach buna aşk demiştir. Tanrı’ya duyduğu bir hayranlık olabilir bunun başka birine göre tanımı. Ama benim aşkım, neden bi insana karşı gösterebildiğim sabır ve sevgi olmasın ki ? ya da sadece saygıdır; kendiliğine bazen, bazen sadece ben’ine ? Belki sadece onu elden ele büyürken görmeliyimdir. Şair ne demiş hatırlayayım. ‘’bir sevda’yı büyütüyoruz seninle’’. Karanfil elden ele geziyor. Bence şiirin en hayranlık uyandıran kısmı bu. Her neyse, söylemek istediğimi toparlamam gerekirse; aşkımın sanatımı beslemesi durumu çok olağan bir durumdur, ama aşkım ile sanatımı aynı yere koyamam. Aşk dediğimiz, genel olarak tabir ettiğimiz şey, hoşlantı gibi, bi anda ortaya çıkan ve yanılsamalar ile birlikte büyüyen olağandışı bir duygu durumu. Eninde sonunda bitmeye mahkum bir hegemonya, bizi etkisi altına alan. Ama birçok insanın aşk demek istediği şeydir sanatı. pek yüceltmeci bir tavır bu sanki, ilhamdan da ilhamlanarak.
Beğendiğimiz bedenlere hayalimizdeki ruhu yansıtıp aşk sanarken daha, insan nasıl sadece aşkla var olabilir, kendini tanımlayabilir ki ?
bana kalırsa insanlar aşk kavramını çok büyütüyor, ya da yanlış tanımlayıp hayal ettiği ilhamı kendisine verme misyonu yüklüyorlar o şiddetli duygulara.. falan gibi, naçizane