nazım hikmet'in bursa cezaevi'ndeyken yazdığı dört hapisaneden şiirlerinden biridir, "mürdüm eriği/çiçek açmıştır"
«mürdüm eriği
çiçek açmıştır.
- ilkönce zerdali çiçek açar
mürdüm en sonra -
sevgilim,
çimenin üzerine
diz üstü oturalım
karşı-be-karşı.
hava lezzetli ve aydınlık
- fakat iyice ısınmadı daha -
çağlanın kabuğu
yemyeşil tüylüdür
henüz yumuşacık...
bahtiyarız
yaşayabildiğimiz için.
herhalde çoktan öldürülmüştük
sen londra'da olsaydın
ben tobruk'ta olsaydım, bir ingiliz şilebinde yahut...
sevgilim,
ellerini koy dizlerine
- bileklerin kalın ve beyaz -
sol avucunu çevir :
gün ışığı avucunun içindedir
kayısı gibi...
dünkü hava akınında ölenlerin
yüz kadarı beş yaşından aşağı,
yirmi dördü emzikte...
sevgilim,
nar tanesinin rengine bayılırım
- nar tanesi, nur tanesi -
kavunda ıtrı severim
mayhoşluğu erikte ..........»
.......... yağmurlu bir gün
yemişlerden ve senden uzak
- daha bir tek ağaç bahar açmadı
kar yağması ihtimali bile var -
bursa cezaevinde
acayip bir duyguya kapılarak
ve kahredici bir öfke içinde
inadıma yazıyorum bunları,
kendime ve sevgili insanlarıma inat.