Her şeyi ben bilirim, en iyi ben yazarım, kuralları da ben koyarım değildir. Hele ki Kendini otorite zannetmek, had bilmemek hiç değildir.
Kurallar dahilinde tüm sözlükçüler eşittir. Kimse kimseden daha üstün ya da ayrıcalıklı değildir. Birinin diğerinden daha fazla kitap okumuş, film izlemiş, gezmiş görmüş olması, aldığı eğitimi, bildiği dil sayısı onu daha üstün yapmaz burada. Ne kadar nitelikli olduğu da kimseyi bağlamaz. Ancak bunu yazıya döker ve beğeniye sunarsa değer kazanır ve bir anlamı olur bu birikimin.
Hiçbir sözlük yazarının diğerine ne yazıp çizeceğiyle ilgili söz söyleme, yönlendirme ve baskı yapma ve nezaketsizce o yazarı eleştirme hakkı yoktur. İlgi duyanı için burdaki her bilgi çok kıymetli. burada hiç kimse otorite ya da karar mercii değil ve hiç kimsenin bir başkasını sindirmeye, ezmeye çalışmaya ve acımasızca eleştirmeye hakkı yok. Kurallar dahilinde herkes istediğini yazar, okumak istemeyenler için de türlü türlü çözümü mevcut.
Kaldı ki burası sol çerçevenin akmasına, nitelikli girdilere aç bir sözlük. Ne kadar nitelikli yazı, o kadar güzel bir mecra. Burada paylaşılan hatırat da kıymetli akademik düzeydeki girdiler de. Nihayetinde birinde bilgisini paylaşıyor yazar diğerinde birikimini, yaşamından kesitleri. hepsinde emek var, paylaşım var.
Elbette Girdiler, yazılar eleştirilebilir, yanlış bilgilendirme varsa düzeltilebilir ancak hepsi saygı ve nezaket çerçevesinde yapılırsa bir anlamı olur. Ağzını açıp gözünü yumarak yapılan eleştiriler kimseye fayda sağlamaz, aksine üzer, yıpratır.
Sözlükler bence biraz da dışarıdaki acımasız, saygısız ve sığ dünyadan kaçıp saklandığımız ve kendimize huzur ve güzellik aradığımız yerler. O yüzden güya cehalete, yozlaşmaya karşı tavır takınan insanların kaba, saygısız ve hoşgörüsüz olmaları çok şaşırtıyor beni. Oysa ki biraz empati ve saygı hayatı çok daha yaşanır kılıyor. Gerçekten zor değil bu standardı yakalamak ve sürdürmek.