halk arasında "anlaşılması zor, ağır ilerleyen, olaysız vb." özelliklere sahip bazı filmler için kullanılan bir tabirdir. tabir sinema terimi değildir. bir romana şiirsel bir dilde yazıldığı için "bu roman şiirdir" diyemeyiz. "bu roman çok şiirsel" diyebiliriz. tıpkı bunun gibi sanatsal nitelikleri daha yoğun diye bir filme "sanat filmi" diyemeyiz. "sanatsal bir film" diyebiliriz.
sinema 7. sanattır. yani zaten sanat türü olan bir kavramı tekrar "sanat" kavramıyla bir araya getirmek mantıksız. düşününce, film seyircileri belki hani bazı filmler için "sanat yapmak kaygısı taşıyan" demek istedikleri için, yani "sanat" odaklı olarak üretildiklerini düşündükleri filmler için böyle bir tabir üretmiş olabilirler diye düşünebiliriz. ama yapılan tüm filmler "sanat" eseridir.
konuyu biraz daha ayrıntılandırmak gerekirse, seyirciler tarafından "sanat filmi" denilen filmler, film seyircisinin "gösterişsiz, durgun, senaryoları olaysız, konuları yalnızca durum anlatımı içeren, sıkıcı, herkesin izlemek istemeyeceği ve herkesin anlayamayacağı, yalnızca belli bir entelektüel birikimi olan kişilerin izleyip anlayabileceği" gibi nitelikleri olduğunu düşündükleri filmleri "genel" bir isimle anlatma ihtiyacı yüzünden ortaya çıkmış bir kavramdır diyebiliriz.
"sanat filmi" olarak adlandırılan filmler, gerçekte "minimalist" filmlerdir. ama "minimalizm" bile bir sinema türü değildir. sadece yönetmenin sinemaya bakışından doğan bir film yapma tekniğidir. bir filmin sosyal konular içermesi ve gerçekçi olması da ya da film çekiminde anlatımda diyaloglardan çok sembolizmin kullanılması da bir filmi seyircilerin nezdinde "sanat filmi" yapar.
sanat filmi denilen şey, minimalist bir bakışla yapılan filmler, gerçekçi filmler, toplumsal-sosyal konular içeren filmler ve -yine bir sinema terimi olmasa da bağımsız filmler olarak adlandırılan filmlerin toplamıdır ya da bu kavramların niteliklerini barındırır denilebilir bence.
türkiye'de seyircilerin "sanat filmi" olarak nitelendirebileceği filmlere örnek olarak nuri bilge ceylan'ın yaptığı filmleri verebiliriz. yılmaz güney'in başrol oyuncusu kullanmadan, her karaktere belli bir mesafeden bakan bir film çekim tekniği ve anlayışı kullanarak yönettiği toplumsal konu içerikli ve gerçekçi filmleri de yine film seyircilerinin "sanat filmi" diyeceği filmlerin türkiye'deki örnekleridir.
peki sinemada filmler için "sanat filmi" tabiri kullanılmalı mıdır. tabir teknik olarak sinema terimi değildir, tabiri bu yüzden kullanmamak gerekir. ama bir yönetmen çıkıp da "ben sanat filmi yapıyorum" diyerek yaptığı filmleri bu şekilde tanımlar, o zaman o yönetmenin filmleri için bu tabiri kullanabiliriz. ama durum böyle değilken filmler için bu tabirin kullanılmasını doğru bulmuyorum. bence hiçbir yönetmen de çıkıp "benim filmlerim sanat filmidir" demez zaten.
"yeraltı edebiyatı" ve benzer seyirci ve okur kaynaklı yapılmış tanımlamalarda da bana göre aynı durum söz konusu.