nazım hikmet 'e ait bir şiirdir. nedense bu şiir bana nazım'ın piraye'nin mektuplarının birinden şiirleştirdiği ben senden önce ölmek isterim mektubunun cevabıymış gibi gelir her okumamda. belki de öyledir, ama mektupların tarih karşılaştırmasını yapmak gerekir tabii. öyle olmasa da sorun değil,
bir tanem! son mektubunda: «başım sızlıyor yüreğim sersem!» diyorsun. «seni asarlarsa seni kaybedersem;» diyorsun; «yaşıyamam!»
yaşarsın, karıcığım, kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgârda; yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı en fazla bir yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı. ölüm bir ipte sallanan bir ölü. bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm. fakat emin ol ki sevgili; zavallı bir çingenenin kıllı, siyah bir örümceğe benzeyen eli geçirecekse eğer ipi boğazıma, mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar nâzım'a!
ben, alaca karanlığında son sabahımın dostlarımı ve seni göreceğim, ve yalnız yarı kalmış bir şarkının acısını toprağa götüreceğim... karım benim! iyi yürekli, altın renkli, gözleri baldan tatlı arım benim; ne diye yazdım sana istendiğini idamımın, daha dâva ilk adımında ve bir şalgam gibi koparmıyorlar kellesini adamın. haydi bunlara boş ver. bunlar uzak bir ihtimal! paran varsa eğer bana fanila bir don al, tuttu bacağımın siyatik ağrısı. ve unutma ki daima iyi şeyler düşünmeli bir mahpusun karısı.