1. 'a ait bir şiirdir,


    Altmış ikilerde Van’da, Gevaş’ta
    Artos dağlarının eteği kardan
    Karların içinde bir evcil şahan
    Kendi on dokuzunda
    Çocuklarıyla halaya durunca
    Kurtlar kuşlar el çırpardı
    Abece dağılırdı coşkudan
    Göl salınır ipek hışırtısıyla
    Güneş sevinçle balkırdı
    Sus olup dinlerdik
    Akçadağ’ da doğan en güzel Türkçe
    Kadir’i tanır mısınız Kadir’i?

    Ordu’ dan Fatsa’dan Kumru’dan
    Söndürülemedi söndürülemeyecek olan
    Çoban ateşleri gibi çifte çifte
    Ertan şimdi ölümsüz ağıtlarda
    Zeki’yi bildiniz mi?

    Sinop’ ta Gerze’nin dağlarında
    Bir kaymakam beş öğretmen
    Yoksul yeşerten beş öğretmen
    Anayasa suç belgesi gibi çantalarında
    Altmışlar geçmişti çoktan öyle ya
    Sonra bin bir soru bin bir soruşturma
    Ve sürgün ülkenin uzak uçlarına

    Önceden incecik küçücük karısı
    Sonra çoluğu çocuğu kendisi
    Alamanya’ya ağır işçi giden
    Kanber Kutlu’yu tanır mısınız?
    Maraş’ta Hatay’da orda burda
    Saz benzi dal kuru bedeniyle
    Çifte su verilmiş güney çeliği
    Salman’ı bilir misiniz Salman’ı ?

    Mustafa Hüseyin Bayram ve
    Binlerce başkaları
    Pusu bomba mapus ölüm
    On parmaklarında on kara
    Adın yazılınca dosyalarına
    Yediveren gülüm dostum yiğidim
    Adın yazılınca dosyalarına
    İşsiz aşsız verem olmacasına

    Sürgün yeniden eğitti onları
    Zulum direnç oldu yüreklerine
    Ayrılıklar muştu gibi sunuldu

    Yorgun yıl sonlarında
    Onarmaya alışık elleriyle
    Onlar kavuşmaya dönüştürdüler

    Ey karanlık, tartın nece bozuk olsa
    Bunca yükü çekemezsin
    #7565 ma icari | 8 yıl önce (  5 yıl önce)
    0şiir