uzatırken uçlarını havaya
sisin ve yağmurun içinden
kurumuş damarlarıyla seslenerek
dalın istediği nedir
suyun istediği nedir
kışın amansız sesiyle bastırılmış
akışı düş, yatağı karabasan
kumu ayartılmış, çakılı sürgünde
donmuş bedeninde günün özlemi
suyun istediği nedir
kentin istediği nedir
ciğerleri kurum bronşları dağlı
parkları çalınmış alanları yağmada
her yanında beton kistler çıkarırken
kentin istediği nedir
senin istediğin nedir
bile bile
avcunda sıkıca sakladığın
renkli kırık camlar
iki elin kızıl kanda
aç avuçlarını sesini yükselt
gel dirilt değiştir