onu ifade edebilmek imkansız elbet, ama ifade edebilmek adına bulabildiğim en yakın kelime bu: büyüleyici!
belirlediğimiz buluşma yerine, anlaştığımız buluşma saatinin öncesinde ulaşmışız ikimiz de. güzel bir "tesadüf" oldu bu :). sonrasında atımın terkisine attım onu ve oldukça sakin (!) bir mekana götürdüm. bunun için eminim bana çok teşekkür ediyor :p. bir oturduk, tam oturduk. yaklaşık beş saat boyunca ben içtim, o konuştu; ben yedim, o konuştu; ben yine içtim, o konuştu, ben yine yedim, o konuştu... dışarıdan görünen sadece buydu sanırım (galiba hayatımda ilk defa benden fazla konuşan birini tanıdım :P). beş saate yakın bu süre içerisinde o kadar duygu ve düşünce dalgalanması yaşadım ki... ayrıldığımızda zihinsel anlamda yorgun ama çok farklı bakış açılarıyla dolmuş olduğumu fark ettim. öyle derin görüyor ki her şeyi onun adına hem üzüldüm hem sevindim. hayata dair bu derece farkındalığa sahip olmak eminim yorucudur. ama yine eminim ki o, dünyaya yukarılardan bakabilmenin hafifliğini yaşıyor (uçuşan bembeyaz bir tüy misali ;) ). çünkü birçoğumuzun duyup, bakıp, dokunup geçtiğimiz her şeyi o yaşıyor tüm içtenliğiyle. üstümden öyle yükler aldı ve üstüme öyle başka yükler bıraktı ki hala algılamaya çalışıyorum duygu ve düşüncelerimi. sanki dün sabah f.ö., bu sabah da f.s. gibi bir şey benim hayatımda. öyle şeyler işte...
düzeltme: yazıp yazmamakta kararsız kalmıştım da cesaret aldım şimdi. birçok duygu karmaşası ile akıttığım gözyaşlarımın müsebbibi.