friends izlemeye başladığımda ilk isim o yaşlara geldiğimde hayatımın neye benzeyecegini sormak olmuştu. Gerçi friends'deklerin yaşları da muallaktir ama 20ler sonu 30 lar başıdır işte. Adam gibi iş bulacak miyim, bu kadar kızla bu kadar şey yaşayacak miyim, böyle düzgün evlerde yaşayacak miyim? Çocuk? Evlilik... Sonra her ilişki, is, döneminde bir Joey'den, bir Ross dan ileri mi geri mi olduğumu sorar buldum kendimi.
Bu dizilerle bizim kuşağın hayatını siktiler bak. insanlar mantığın sesini dinleyen partnerler, iyi niyet ve azimle çıkılan is hayatı basamakları, yalnizca 5 kişinin karıştığı düğünler, yemini suyunu verince 17 saat uyuyan bebekler aradı hayatında. Bulamadı, patladı. Sonra kocisimle at siki paylaşımları sardı dört yanı.
Neyse konuyu dağıttık, ne gördüysem, onunla kıyasladim hayatımı. Mudavimi olduğum barı himym daki McLaren la, okulumu hogwards'la, gittigim tatili genco'nun yalniz tatiliyle... lan cin gorsem alaaddin'iki kaç santim diye gececek aklimdan. Amcam bir konuşmamızda "ben de 35 oldum" demişti, hala onun 35indeki halinin ilerisinde mi gerisine mi ilerlediğini sorar durudum.
Yani ozentilik desen tam değil: o kadar etmen varki sonunda özgün bir şey çıkıyor ortaya, memnuniyetsizlik desen o da degil: sidik yaristiridigimdan ileride oluyorum cogu zaman.. TuhaF ama orası kesin.