1. her ne kadar meiji dönemi'nde başladığı söylense de, kökenleri 8. yüzyıla kadar giden milliyetçilik türü. en azından bana göre öyle.

    japon tarih yazımını da etkilemiştir.

    örneğin kokugaku isimli tarih yazımı ekolü, medeniyetin çin'den değil; japonya'dan çin'e gittiği görüşünü benimser. tabii japonların festivallerini bile çin'den almasının keşfedilmesiyle günümüzde kimse böyle bir şey iddia edemez ama zamanında böyle demişler işte.

    meiji dönemi milliyetçiliği ise geçmiş dönem milliyetçiliğinin modern dönem milliyetçiliğiyle evliliğidir.

    bu dönemde budizm hor görülmüş ve shinto milli inanç olarak öne çıkartılmıştır. kokugaku ekolü tekrar "hmmm böyle bir şey varmış" denilerek tekrar piyasaya sürülmeye çalışılmıştır. hatta japonya'nın asya ülkelerini işgale hazırlanışı da biraz kokugaku etkisiyle "medeniyet götüreceğiz" temasındadır.

    aslında ilginç olan şey, shinto dininin içinde konfüçyüs etkileri bulunmasıdır. tabii o dönemde bunu dile getiren birileri pek olmamıştır. çünkü konfüçyüs felsefesi artık japon kültürünün bir parçası haline geldiğinden "ama bunları konfüçyüs söylemiş" deseniz bile "hadi oradan! bunlar bizim kültürümüz!" diye bir cevap almanız olasıydı zaten.

    rus-japon savaşı'nda (1905) japonlar rusya'yı yenince, japonlara da özgüven gelmiş ve "demek ki doğru yoldayız lan!" dedirtmiştir japonlara. zaten dananın kuyruğu da bu olaydan sonra kopmuştur. çeşit çeşit milliyetçi akımlar oluşmuştur japonya'da. türkiye'deki komünist parti sayısı kadar milliyetçi partiler kurulmuştur. hatta diye bir görüş bile çıkmıştır.

    ile japonlar kendilerini tüm asya'daki huzurdan sorumlu hissetmişler ve kore ve çin'de anti-komünizmi ve japon destekçiliğini sağlamak amacıyla kutsal olarak adlandırdıkları bir savaşa girmişlerdir.

    buralar elde edilince de "volga'dan pasifiğe her yer bizim olmalı" demiştir japonlar.

    işin ilginç yanı, ikinci dünya savaşı sırasındaki japon milliyetçi aydınların çoğu karl marx'dan etkilenmişlerdir. fakat nasıl yaptılarsa yapmışlar (malesef o kitapları okumanın tek yolu japonya'daki kütüphanelere gitmek bu sebeple hala okuyamadım) marxist bir milliyetçi görüş ortaya çıkartmışlardır. "nasyonal sosyalizm"e benziyor bu yanıyla biraz ikinci dünya savaşı dönemi japon milliyetçiliği.

    savaş sonrasında ise tüm milliyetçi oluşumlar japonya'dan temizlenmeye çalışılıyor abd tarafından. biraz daha sosyalizm ve sol öne çıkartılıyor. tabii japonlar milliyetçiliğe alıştıkları için pek tutmuyor bu hareket. en sonunda "liberalizm diye bir şey var, süper" diyor douglas macarthur efendi. o yıllardan beri de liberalizm japonya'da hakim güç oluyor ki zaten japonya'da iki güçlü parti var, ikisi de liberal parti.

    günümüzde ise japon milliyetçiliği görece az bir nüfus tarafından benimsenmekte. elbette japonların çoğu milliyetçi ama çok aşırı değiller. aşırı milliyetçiler "uyokudantai" ismi altında gruplaşmışlardır. 2013 yılında toplamda 100000 uyokudantai üyesi olduğu belirlenmiştir.

    bu uyokudantai üyeleri gaisensha ismi verilen minibüslerle japonya'da mahalle mahalle dolaşıp milliyetçi propaganda yaparlar. hatta çoğunlukla turistik mekanlara gidip "pis turistler japonya'dan defolun!" diye nutuk ve slogan atarlar. tabii japonca bilmeyen turistler olayı pek analamaz orası da ayrı bir durum.

    diğer bir milliyetçi yapı ise nipponkaigi'dir. 38000 üyesi bulunur. şu anki japonya başbakanı shinzo abe de bu kuruluşun bir üyesidir. amaçları abd'nin japonya'ya biçtiği anayasayı yürürlükten kaldırmaktır ki shinzo abe, cidden bu konuda çok çalışmaktadır. adam iktidar olduğu süre boyunca abd'yi japonya'dan atmak için elinden geleni yaptı.

    en ufak ve en yeni milliyetçi oluşum ise nihondaiitou. 2016 yılının ağustos ayında kurulmuş bir milliyetçi parti. toplamda 1800 üyesi var şimdilik. japonya'da göçmen istemiyorlar. ayrıca meiji dönemi'ndeki anayasanın bir benzerini japonya anayasası yapmak istiyorlar.
    #72275 touma seguchi | 7 yıl önce (  7 yıl önce)
    3kavram