kulzos film topluluğu başlığında robert redford filmlerinden bu ay için seçtiğim ve bu sebeple iyiki de izledim dediğim film.
yönetmeni Alan J. Pakula, başrollerde dustin hoffman ve robert redford gibi iki usta oyuncunun olduğu 1976 yapımı film. meşhur amerikan başkanı Richard Nixon'ın döneminde gerçekleşmiş olan watergate skandalına, The Washington Post gazetesi çalışanlarının gözünden bakıyoruz. peki ne bu watergate...
1972-1974 Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentinde gelişen ve Başkan Richard Nixon'ın istifa etmesiyle sonuçlanan bir skandal. 17 Haziran 1972 günü 5 hırsız Watergate iş merkezindeki bir büroya girerken polis tarafından yakalanarak tutuklanıyor. Bu büronun ABD'nin o zamanki ana muhalefet partisi olan Demokratik Parti'nin merkezi olduğu ortaya çıkıyor. Sürdürülen soruşturma hırsızların Nixon'ın partisi olan Cumhuriyetçi Parti ile bağlantılı olduklarını ve amaçlarının Demokratik Parti'nin telefonlarını gizlice dinlemek üzere mikrofonlar yerleştirmek olduğunu ortaya koyuyor.
Bunun üzerine Başkan Richard Nixon bu hırsızlığın arkasında olan bütün siyasetçilerin ortaya çıkarılması için Adalet Bakanı Elliot Richardson'ı görevlendiriyor. Richardson, Archibald Cox isimli bir savcıyı bu göreve atıyor. Cox, Beyaz Saray'da başkanın bütün konuşmaların teybe alındığını öğrenerek bu bant kayıtlarının kendisine verilmesini istiyor. Richard Nixon bu isteği kesinlikle reddedip ve Cox'un görevden alınmasını emrediyor. Adalet Bakanı Cox'u görevden almayı reddedince Richard Nixon Richardson'ın işine son veriyor. ABD Yüksek Mahkemesi Richard Nixon'ı bant kayıtlarını savcılara teslim etmeye zorluyor. Richard Nixon bant kayıtlarını sonunda teslim ediyor ve abd başkanlığından istifa ediyor.
filmde çok cesur ve azimli iki gazetecinin (hoffman-redford) verdiği mücadele ve işin peşinden koşuşturmasını izliyoruz. yer yer ağır ilerleyen ama genelde sıkmadan seyir zevki yüksek tutarak devam eden bir film. usta oyuncular gerçekten sağlam oynamış. 4 farklı dalda oscar kazanmış film. akademi genelde bu tarz işleri seviyor. aynı spotlight'ta olduğu gibi. her türlü pislik yapılıyor ve yapılmaya devam ediyor. bunu herkes görüyor. ama kimse sesini çıkarmıyor, çıkaramıyor. lakin filmini yapınca bir anda o tüm sessiz kesim filmi sahipleniyor, ödüle boğuyor. ikiyüzlülükte sınır tanımıyorlar. bu filmlerin yapılabilmesi bile önemli tabi. "bazı" ülkelerde bunları yapmaya kalksanız vatan haini olursunuz. bu bakımdan da olumlu tabi, bu tarz bir işi yapıp, insanları bilgilendirmek.
