“Yaşımdan yorgun, yaşımdan telaşlıyım bugünlerde ,
Kaç yaşındayım sahi ,
Saymadım, bilmiyorum..
Belki kırklarımdayım belki otuzlarımda..
Belki de doksan sene yuvarlandım bu dünyanın sırtında..
Hiç bilmiyorum!
Hayat taviz vermediği hızı ve kavgasıyla akıp gidiyor!
Baharın rahiyâsından akıp coşan çiçeklerle hatırlıyorum lise yıllarımızı..
Kimimize kış, kimimize bahar olup canıyla değen babalarımızı!
Bu memlekette insanlar belki de en çok baba sancısıyla inliyor,
en çok baba deyince aklımıza gelir çocukluğumuz..
Mazinin araladığı perdeden sızıyor eski günler ,
Onlarla kavgalı onlarla sevdalı olduğumuz..”