Kan ve serap akardı nehirler Bin gece ve ısrarla Sabahı beklemekten yorulmadan Ben yürürdüm o sade su akan nehirleri bulmak için kaygılı Ateşten uçurumlar kenarında Ne kana ne de serapa Dokunmanın beni mayhoş bir tada götürmeyeceğini bilir Aşkı ve sevgiyi katiştirmazdim Kavgamla sen arasında sıkışıp kalarak Seni kirpiklerimin ağarmaya yüz tuttuğu bakışlar boyunca düşündüğümü Yine de bilmeni isterim Sevgilim, ey hüznümün mukabili, bana acılar oynayanım! Nesrinler ve şilan çiçeği dolu heybesiyle hayatı boğazımda koca sade bir taşa denk getirmekten duyduğun ihtişamlı hazzı Saklamak gibi kadınsı bir şeytanlığın var senin İşte bu yüzden öfkeyle bakmak istiyorum gözlerine Bu yüzden boğmak istiyorum azgın sularimda seni.