Tarık Akan'ın 12 eylül döneminde tutukluluk ve sonrasında yaşadığı süreci anlattığı kitabı.
tarık akan ödül töreni için gittiği Almanya'da yaptığı bir konuşma, o dönemin sağcı gazetelerinden 'tercüman' gazetesi tarafından çarpıtılarak manşetlere taşınır. bu asılsız suçlama üzerine tarık akan, yurda döner dönmez daha bavulunu bile alamadan hava alanında apar topar tutuklanır. tarık akan için türlü insanlık dışı eylemlere şahit olduğu, hiç bitmeyecekmiş gibi gelen haftalar başlamıştır artık...
sayfalar arasında yılmaz güney, şerif gören, zeki ökten, atıf yılmaz, müjdat gezen gibi ünlü simalara rastlamak mümkün. ben özellikle dördüncü bölümde anlatılan "bir yol hikayesi" bölümünü çok beğendim. bu bölümde yılmaz güney ile türkiye'nin farklı hapishanelerinde buluşup yol filminin senaryosunun olgunlaşması ve filmin çekim sürecinde yaşanan zorluklar, çekimlerin yurt dışına kaçırılması, sansür kurulunu atlatma çabaları gibi filmle ilgili müthiş detayları bulabilirsiniz. ayrıca bu bölümde, yine senaryosu yılmaz güney tarafından yazılan lakin sansür kurulu tarafından saçma sapan gerekçeler gösterilerek reddedilen, maalesef çekilememiş 'dağ' adlı filme dair bir şeylerde bulacaksınız. bence çekilebilseydi türkiye'nin en güzel filmlerinden biri olabilirmiş açıkçası. kitapta geçen, sinopsis sayılabilecek kısa hikayesiyle bile beni derinden etkiledi diyebilirim.
son olarak, anı kitabı olması ve sade bir dille yazılmış olmasından dolayı keyifle okunabilecek okunası bir kitap.