sokrates sonrası felsefe'de kinik okulu'nun en deli düşünürüdür. aslen sinop'lu olduğu düşünülür. babası sahte para basan bir sarraftı ve diyojen'in hayattaki amacı da buydu. kinik okulunun ilk düşünürü olarak bilinen antisthenes'ten felsefe öğrenmek istemiş, ama antisthenes, diyojen'i başlangıçta şiddetle reddetmiştir (yanından kovduğu ve sopayla dövdüğü söylenir). ama diyojen buna aldırmadı, antisthenes'ten bilgelik istiyordu.
bir köpek gibi yaşamaya karar verdi, bu sebeple okulun adı da antik yunanca'da köpek anlamına gelen kinik** olarak anıldı. din, davranış, beslenme, giyim, edep ve barınma gibi gelenekleri yadsıdı. bir fıçıda yaşadığı söylenir ama gilbert murray'e göre mezarlarda kullanılan bir küpün içinde yaşardı. hint fakiri gibi dilenerek yaşamını sürdürdü. sadece insanlarla değil, hayvanlarla da soy kardeşliğini ilan etti.
diyojen, bugün kinikten anladığımızın tersine bir erdem* tutkusuna sahipti. dünya malları yerine erdemi tercih etti. daha sonra schopenhauer'in kaçınılmaz olarak belirlediği istenç'ten* (döneminde arzu olarak anılmaktadır) kurtuluşta erdem ve ahlaki özgürlük arıyordu. dönemindeki yaşamın karışıklığını ve yapaylığını reddetti. aristoteles'in aksine dünyanın kötü olduğunu, ondan bağımsız olmayı öğrenmek gerektiğini düşünür. dışsal iyilerin geçici olduğunu, kendi çabalarımızın ödülü olmadığını düşünür. öte yandan bilge kişi yalnızda erdem ve tevekkül yoluyla kanaatkarlık gibi öznel iyilerin yolundan gider.
diyojen ayrıca atina'daki bayağı hareketleriyle de bilinir. söylenilenlere göre halk içinde ortaya işeyip sıçtığı, mastürbasyon yaptığı bile söylenir.
== hakkında anlatılagelmiş öyküler ==
-- eliyle su içen çocuk --
diyojen sadeliğe önem veren, az çoktur'u benimseyen bir düşünürdür. bir gün diyojen suyu eliyle içen bir çocuk görünce elindeki tası fırlatır ve "bir çocuk mu beni sade yaşamak konusunda terbiye etti?" diye bağırır. çocuğun eliyle su içmesi, daha sade bir davranışken, diyojen sade yaşamı düşünmesine rağmen elindeki tasa sahip olmasına kızmıştır.
-- diyojen olmak --
büyük alexander*, alexander olarak doğmasaydı, diyojen olarak doğmayı istediğini söylemiştir. bunu karşısında diyojen de diyojen olarak doğmasaydı, yine diyojen olarak doğmayı dileyeceğini söylemiştir.
-- gölge etme --
hakkında pek iyi bilinen öyküsü şu şekildedir: bir gün diyojen güneşlenmektedir (ve bundan pek keyif aldığı da düşünülür). büyük alexander güneşin önüne geçer ve diyojen'e istediği bir şey varsa yerine getireceğini söyler, diyojen "gölge etme, başka ihsan istemem." der.
-- dürüst adamı aramak --
diyojen bir gün gündüzün ortasında elinde lambayla dolaşmaktadır. gündüzün ortasında neden lambayla dolaştığı sorulunca der: "(dürüst) bir insan arıyorum.". gündüz olmasına rağmen elindeki lamba, aslında dünyanın erdemsiz, dolayısıyla karanlık bir yer olduğunu simgeler.
-- en güzel şarap --
kalabalık buna en güzel şarabın hangisi olduğunu sorunca "başkasının ödediği şarap" diye cevap verir.
-- platon'la muhabbeti --
platon'un insanı tüysüz iki ayaklı yaratık olarak tanımlamasına karşıt olarak bir gün onun dersine tüylerini yolduğu bir tavukla girer.
-- ne zaman yenir? --
bizimkiler dersini almamış olsalar gerek, (ya da soru kalmamış), sormuşlar "ne zaman yemek caizdir?" diye (yani o din programları televizyon olmadan önce de vardı). diyojen de demiş: "zengin ne zaman isterse yiyebilir, fakir ise ne zaman bulabilirse..."
-- "neden dileniyorsun?" --
ahlak bekçisi kalabalık, canları sıkılmış, neden heykelin önünde dilendiğini sorar, arkadaş da der: "reddedilmeye alışmak için...".
-- "ne zaman evlenmeli?" --
birileri buna "ne zaman evlenmeli?" diye sorunca "genç adamın henüz evlenmesine gerek yoktur, yaşlı olansa hiç evlenmemelidir." diye cevap verir.
-- kim --
nereli olduğu sorulunca "bir dünya vatandaşıyım." diye cevap vermiş.
başka birine diyojen'in kim olduğu sorulduğunda "deli sokrates" cevabı verilmiş. (sokrates'in idamından sonra olduğu için)
-- orospu çocuğu --
diyojen bir kevaşenin çocuğunun kalabalığa taş attığını görünce yapıştırır cevabı: "dikkat et evlat, babana denk gelmesin."
-- adam ararken --
bir gün diyojen "adam arıyorum" diye bağırırken kalabalık etrafına toplanır. onları çubukla kovalar: "ben adam arıyorum dedim, puştun tekini arıyorum demedim."
-- temizlik --
bir gün zengin birinin evine uğrar. çok pahalı iç dekorasyonlar, halılar bulunmaktadır. diyojen zengin ev sahibinin yüzüne tükürür, sonra siler ve özür diler: "üzgünüm, tek kirli yer burasıydı."
-- babanın kemiği --
bu öykü pek kesin değildir. bir gün büyük alexander, diyojen'i mezarlıktaki kemikleri karıştırırken görür, sorar: "ne arıyorsun?"
"babanı arıyorum, ama kölelerden pek de ayırt edemiyorum."
-- zengin züppe --
bu öykü de pek kesin değildir. bir gün zengin bir züppe ile dar bir sokakta karşı karşıya kalmıştır. geçmek için birinin yol vermesi gerekir. zengin, "ben pislik insanlara yol vermem." der (pislik'ten pek emin değilim). diyojen yolu açar:
bir gün hocası antisthenes hasta olduğunu (muhtemelen şiddetli ağrılar içeren bir hastalık), çare aramakta olduğunu belirtir. bunun üzerine diyojen "bu!" diyerek elindeki bıçağı verir, "istersen bu tüm acılarını giderebilir".
aristippos, sokrates'in dinleyicilerindendi. ama zamanla onu ölüme götüren sofistlerin yanında yer aldı. paraya, konfora düşkündü. zengin takımla iyi ilişkiler yürüttü. kadın düşkünlüğüyle de bilinir.
diyojen, derede lahanalarını temizlerken aristippos'u görür ve laf atar: "lahana ile yaşamayı bilseydin, bir zalime dalkavukluk etmezdin." (buradaki zalimin kim olduğundan emin değilim).
aristippos da "insanlar arasında yaşamayı bilseydin, şimdi lahana yıkamazdın." diye cevap verir.
=================
yakın zamanda sinop'ta bulunan diyojen heykeli'ne dair şöyle haberler de yayınlanmıştı: