Ortaçağ ingilteresinin efsanevi kadın figurlerinden biri. Lady godiva'yı diğer efsanevi karakterlerden ayıran en önemli özelliği asıl ismi godgifu (tanrının hediyesi) olarak kayıtlara geçmiş gerçek bir kişi olmasıdır. Lady godiva'nın ölümünden yaklaşık iki yüz sene sonra (sene 1237) wendowerlı roger, flores historiarum isimli eserinde efsanenin temellerini atar. Godiva efsanesinin tarih boyunca dilden dile aktarılması, kelt ve iskandinav mitolojilerinden etkilenmesiyle birlikte oluşan en popüler halinin özeti şöyle;
Coventry lordu leofric ile evli olan lady godiva döneminin en güçlü kadınlarındandır, kendisinin mülkiyetinde olan toprakları üzerinde bağımsız hak sahibidir ve dönemin en nüfuzlu lordlarından biri ile evlidir. Sık sık kiliselere ve manastırlara yüksek meblağda bağışlar yapar. Lord leofric bir sene topraklarındaki sakinlere/çiftçilere/köylülere bazı yeni ve ağır vergiler getirir. Vergileri ödemekte zorlanan insanların haline dayanamayan lady godiva, eşine vergilerle birlikte ortaya çıkan vahim durumu anlatmaya çalışsa da lord dinlemez üstüne üstlük karısına bağırıp çağırır. Lady godiva derdini açıklama amacında ısrarcı olunca lord sinirlenip "ne zaman ki at üzerinde çıplak bir şekilde pazar yerini bir uçtan bir uca dolaşırsın o zaman vergiler kalkar" der. Lady godiva kocasının ağzından çıkan sözü yerine getireceğinden emin meydan okumayı kabul eder ve anadan üryan at sürmeye çıkar. (Saçlarının vücudunu örtecek kadar uzun olduğu söylenir) Lord'un emriyle ve de öz saygılarından halk pencerelerini kapar ve ev içinde bekler. Lakin terzi tom * , dayanamaz ve penceresinden godiva'yı dikizler. Efsane der ki tom ya kör kalmıştır ya da lord tarafından ölüme mahkum edilip canı alınmıştır.