her gündeme yansıyan ya da yansımayan polis şiddetinden sonra aklıma gelen, 20 ağustos 2007'de taksim'de gözaltına alınıp beyoğlu karakolu'na götürülen ve kendisi burada buhar olup ortadan kaybedilen nijeryalı mülteci. öldürüldüğünde 25 yaşındaydı.
festus okey nijerya'da amatör futbolcuymuş. nijerya'da yaşamak çok zorlaşınca, türkiye'ye geliyor. amacı avrupa'ya gitmek ve türkiye'yi bir köprü olarak kullanmak değil, seçmelere girip burada bir futbol takımına kabul edildikten sonra kariyerini devam ettirmek. dışarıdan gördüğü kadarıyla türkiye'deki hayat nijerya'da yaşadığından oldukça iyi. "futbol kariyerim burada devam ederse, türk vatandaşlığına da geçip burada kalırım" diye düşünüyor.
polis tutanaklarına göre, beyoğlu'nda (istiklâl caddesi'nde) 2 siyahiyi yolda çeviriyor polis ve üst araması yapıyor. gene polis tutanaklarına göre, iki siyahiden birinin üzerinden uyuşturucu çıkıyor ve bu kişi polisin silahına saldırıyor. boğuşma oluyor ve silahtan çıkan kurşun siyahiyi ağır yaralıyor. ağır yaralanan siyahi hastaneye kaldırılıyor ama kurtarılamıyor. bu kişi festus okey. olaydan sonra beyoğlu esnaflarından oluşan bir grup yürüyüş yapıyor istiklâl caddesi'nde ve "polisimizin arkasındayız" pankartları taşıyor.
ailesi kendisinden haber alamayınca, küçük kardeşlerinden biri olan "tochukwu gameliah ogu" türkiye'ye geliyor. çağdaş hukukçular derneği (çhd) (ohal'den sonra çıkartılan bir khk ile kapatıldı) ile irtibata geçip "festus hayatında uyuşturucu kullanmamış bir sporcuydu. böyle bir nedenle ölmesi mantık dışı" diyor ve çhd'den bir avukatla birlikte savcılığa gidip söz konusu polislerle ilgili (genel olarak beyoğlu emniyet müdürlüğü hakkında) suç duyurusunda bulunuyor. bundan sonra işler sarpa sardırılıyor yüce devletimiz tarafından.
festus'un öldürülmesi davası uzun süre askıda kalıyor çünkü mahkeme başkanı "okey" soyadının doğru olup olmadığını 32 ay boyunca soruşturuyor. duruşmalar tıkanıyor. karakoldaki kamera kayıtları isteniyor; kameraların sadece o gün çalışmadığı anlaşılıyor. soyadı ve karakolun içindeki çalışan bir kamera kaydı kontrol edildikten sonra, gerçek ortaya çıkıyor. gerçek şöyle: festus okey 20 ağustos 2007'de beyoğlu karakolu'na getiriliyor. ardından dövülmeye başlanıyor ve vurularak ağır yaralanıyor. festus'un yürüyerek karakola girip ağır yaralı olarak hastaneye götürülmesi arasında 19 dakika olduğu da ortaya çıkıyor. festus'un o gün üzerine giydiği gömlek baştan aşağı kana bulanıyor. bu gömlek ortadan kaybediliyor. festus'u öldüren tetiği çeken polisin karakolda masa başı işleri yapan memur cengiz yıldız olduğu ortaya çıkıyor. duruşmalar devam ediyor. karar, festus'un öldürülmesinin üzerinden 4 yıl 4 ay geçtikten sonra çıkıyor: cengiz yıldız'a kasten adam öldürmeden "en alt sınır" göz önünde bulundurularak 4 yıl 2 ay ceza. mahkeme başkanı bu cezanın para cezasına çevrilmesini de istiyor.
yargıtay'a giden dosya 2013'ün ocak ayında bozuldu ve üst sınır olan 20 yıldan yargılama yolu açıldı. sonrasında neler oldu; bilmiyorum. takip edemedim. birkaç link bırakayım. okumak isterseniz tıklayın:
unutmadık seni festus. kendi adıma unutmayacağım seni.
biraz daha sinirlenmek isterseniz editi: dönemin içişleri bakanı beşir atalay festus okey'le ilgili çok soru gelince, bir röportajında aynen şunları demiştir: "soruların çok olması ya da sıkça sorulması cevap alınacağı anlamına gelmez. sorular dünya'nın her yerinde soruluyor ama hepsi cevap alamıyor."