1. toplamda sekiz kitap olan olarak geçen ve tarafından kaleme alınan türüne ait roman serisidir.

    aynı zamanda 2010 yılında 'a nü kazandırmıştır.
    kitap tarafından türkçe'ye çevrilmiş ve tarafından yayınlanmıştır.

    mark hodder, betimlemelere titizlikle eğilen bir yazar. hayalinde canlandırdığı dünyayı ve kişileri detaylı bir şekilde okuyucuya aktarmakta çok başarılı. kimi kitaplar, portre çizmek adına okuyucuyu boğar ya, işte mark hodder'da durum tam tersi; detaylı betimlemeler kıvamında kaldığı için okurken insanı sıkmıyor ve anlatmak istediği resmi tam olarak hayal etmenizi sağlıyor.

    ile başlayan , 'ın edebiyat kolunda yer alan en canlı ve en net neferlerden birisi. mark hodder, steampunk'ın sınırlarını zorlayarak oluşturulabilecek en net dünyalardan birisini ortaya koymuş karşımıza. olası bir 19.yy steampunk dünyasında yer alabilecek hemen hemen tüm ihtimaller karşımıza çıkıyor -ki bu noktada sokakları temzileyen otomatik yengeçler, at arabalarının yerini almaya başlayan buharlı atlar, geliştirilmiş haberleşme tüpleri vb. örnekler büyük bir güzellikle detay durumunu gözümüzün önüne sermekte.

    nin yer aldığı bu evren esasında, bizim dünyamız ile paralel ilerlerken, yaşanan kırılma sonrası farklı şekilde ilerlemeye başlayıp steampunk'ın temsilcisi haline gelen bir evren. bahsi geçen bu kırılma ise yaylı bacak jack vakasının yaşanması ile birebir ilintili. bu sebeple serinin ilk kitabı olan yaylı bacak jack, bu kırılma anını ve evrenin abüsrtlükle harmanlanmış şekillenişini anlatan en kilit kitap. ayrıca steampunk'ın 19.yy. ingiltere'si ve kraliçe victoria dönemi ile özdeşleşmiş olan yapısı göz önüne alındığında hem kitabın geçtiği zaman dilimi hem de kırılmaya sebep olan olaylar örgüsü parke taşlarının birbirine sarılması ve kenetlenmesi gibi uyumlu bir yol çıkartıyor önünüze.

    --- buradan sonrası spoiler içerebilir ---

    kitabın aslında bir paralel evren hikayesi olması sebebiyle kitabın baş kahramanları sir ve başta olmak üzere kitap içerisinde tanıştığınız tüm karakterler aslında bizim evrenimizde de yaşamış olan karakterlerdir; ancak yukarıda değindiğim kırılma sebebi ile her birinin kaderi farklı yerlere sürüklenmiştir. örneğin bizim evrenimizde modern hemşireliğin kurucusu olan kafayı sıyırmış bir genetikçi; charles darwin ise beyni bir goril bedenine nakledilmiş deli bir bilim adamı olarak karşımıza çıkmakta.

    kitapta , nil nehrinin kaynağı konusunda çalışmalar yapmış ünlü bir kaşifken, keşifleri sonrasında ingiltere'ye dönen ve bir şekilde yaylı bacak jack davasını araştırması için görevlendirilmiştir. ise bu dava sırasında ünlü kaşife yardımcı olan yan karakter olarak karşımıza çıkmakta.

    karakterlerin hem duygusal hem de fiziksel durumları kitap boyunca detaylı bir şekilde işlenmiş durumda. şüpheci yaklaşımları ve fiziksel hastalıkları; 'ün bir yandan şiir yazmakla uğraşması diğer yandan ise uslanmaz bir mazoşist olması ve bu sebeple burton ile maceraya atılmaktan geri durmaması gibi detaylar, karakterlerin romana tam anlamıyla eklemlenmesini sağlamakta.

    sis, kömür isi ve pislikle dolu 19.yy. londra sokaklarının, erkek kulüplerinin, genelevlerin ve aynı oranda kahve ve içki kültürünün net bir şekilde yansıtıldığı sayfalar, en baştan evrenin bu şekilde var olduğunu algılamanıza sebep olsa da, burton & swinburne'ün yaylı bacak jack davasına odaklanması ile hem karakterlerin hem de okuyucunun varlıklarını, evrenlerini ve zamanı sorgulamalarına sebebiyet verip, dava çözüldükçe bu sorgulamaların aslında yersiz olmadığını gözler önüne sermekte.

    peki nedir bu olayı?

    , romanda yer aldığı şekilde ve en başta burton'ın inandığı haliyle çocukları korkutmak için anlatılan bir masal olarak karşımıza çıkmakta. yaylı bacak jack, uzun yıllar boyunca ingiltere semalarında çatılardan atlayarak dolaşan ve genç kızlara saldıran bir "öcü" olarak betimlenmekte; ancak hikaye olduğu zannedilen bu olayların son zamanlarda artması ve betimlemelerin birbirini desteklemesi sebebiyle, yaylı bacak jack'in bir hikayeden fazlası olduğu; hatta evrenin mekanizmasını bozan ve farklı sonuçlara yelken açmasına sebep olan bir dizi "gerçek" olduğu ortaya çıkmakta.

    yukarıda bahsettiğim "kırılma" etkisinin tam göbeğinde yer aldığını kitabın sonlarına doğru keşfettiğimiz yaylı bacak jack, 19.yy.'da kraliçe victoria'ya suikast düzenleyen vakasının oluşması ile birlikte, okuduğumuz dünyanın temellerinin atılmasına sebep olan zincirin halkalarını harekete geçirmekte.

    bu yazdıklarımdan daha fazlasından bahsetmek istemiyorum; zira bu söylediklerim bile usta bir okuyucu için hikayeyi çözmeye yetecek kadar spoiler sayılır.

    --- spoiler tehlikesi bitti ---

    , aslında steampunk dünyasının & ikilisine eş değer bir yapıya sahip. gerçek dünyada holmes & watson ingiltere'deki dedektiflik görevini üstlenmekteyken, steampunk'ı dibine kadar yaşayan bu dünyada burton & swinburne bu görevi üstlenmekte.

    6.45'ten çıkan yaylı bacak jack'in çevirisi tarafından yapılmış. kendisi kimdir bilemiyorum; ancak kitabın çevirisi ciddi anlamda sıkıntılı kısımlarla dolu. özellikle ingilizce olarak bırakılan bazı kelimeler ve anlatımda yer yer karşılaşılan devrik yapılı cümle ve paragraflar az da olsa can sıkabiliyor. ayrıca 6.45'in kullanmayı tercih ettiği kitap kapağı, orijinal serinin kapağını gördükten sonra bir miktar hayal kırıklığına yol açabilmekte; zira orijinal kapaklar çok daha güzel durmakta ve kitabın genel mahiyetini daha iyi yansıtmakta. sanırım bu sebepten ötürü 6.45 ikinci kitap olan 'da orijinal kapağı kullanmayı tercih etmiş.

    ilk yayınlandığında ön sipariş ile 40tl civarında bir fiyata itelenen yaylı bacak jack, şu anda 16-17tl civarına bulunabilmekte internet üzerinde. eğer alternatif tarih, gizem, steampunk, 19.yy. ingilteresi ve dedektif maceraları gibi başlıkların bir arada olduğu serileri seviyorsanız sizi asla pişman etmeyecek bir kitap & seri.
    #58120 the ancient one | 7 yıl önce
    0roman