uçan hollandalı, her ne kadar karayip korsanları serisinde yer alması ile büyük bir bilinirliğe ulaşsa da, yazılı edebiyatta yer alan kökeni 1800'lü yıllara kadar uzanır.
uçan hollandalı, ümit burnunu geçmeye çalışan ve başarısız olan korsanlar arasında efsaneleşmiş olan davey jones'un efsanesidir. ümit burnu, güney afrika'nın geçilmesi zor bir bölgesi olarak denizlerin merakını cezbeden; cesaret edenleri ise suların dibine gömen bir durak olmuştur. karanın ve denizin iç içe geçtiği, derin ve sığ suların birbirine karıştığı bir bölge olduğu için denizciler bu bölgeyi "şeytanın dünyadaki evi" olarak adlandırmışlardır.
cesur denizciler, cebelitarık boğazından çıkıp, avrupa sularını terk edip afrika kıtasının kıyı şeridi takip ederek en güneye indikten sonra ümit burnuna ulaşabilirler. ümit burnu, denizciler için dünyanın ezgozik bölgelerine açılan bir kapıdır ve hemen hemen tüm denizciler, ümit burnunu geçerek dünyanın diğer ucundaki zenginlikleri tatma arzusundadırlar. ancak ümit burnunda yaşayan şeytanın hiç kimseye şarkı merhameti yoktur.
davey jones ve uçan hollandalı'nın ümit burnuna ulaşmasının bir gün öncesinde yelken açan gemi ve tayfası, burnu geçmeye çalışan bir çokları gibi tamamen kaybolmuştur. denizciler, bu bölgede kaybolan gemilerin cehenneme çekildiğine ve denizcilerin, şeytanın krallığında köle olarak tutsak edildiklerine inanmaktadır. davey jones ise ümit burnunu geçmeye çalışanlar arasında en cesaretli kaptan olarak anılmaktadır; çünkü davey jones'un diğerlerinden bir farkı vardır.
davey jones, hayatı boyunca gerçek aşkın ve sadakatin peşinden koşmuş bir denizcidir. hayattan tek beklentisi gerçek sevgi ve sadakat ile kendisini sevecek biri olmasıdır; ancak hiçbir denizciye bu şekilde gönlünü ve sevgisini verecek bir kadın olmadığına inandığı için, kaybedeceği hiçbir şey olmadığına inanarak kendisini denizlere adamıştır. işte davey jones'un, diğer denizcileri kendisine hayran bırakacak cesaretinin temeli bu adanmışlıktan gelmektedir.
ümit burnunu geçme çabasının öncesinde tayfası ile birlikte dinlenen, yemek ve su ikmali yapan uçan hollandalı, tüm hazırlıkları tamamladıktan sonra yelken açarlar. denizde geçirdikleri ilk iki gün boyunca sükunetle yol alan uçan hollandalı, üçüncü gün büyük bir fırtına ile yüzleşirler. gökyüzü karanlığa gömülür ve rüzgar tersine döner; ancak ümit burnunu artık göremeyecek kadar uzaklaşan ve amaçlarına yaklaşan uçan hollandalı için vazgeçmek bir seçenek değildir. davey jones için ne geri dönüş vardır ne de şeytanın krallığına gidiş. tek yok ümit burnunun geçilmesidir.
talihsizliklerin daha artması ile bir girdabın içine giren uçan hollandalı, rüzgarı arkasına alıp girdaptan çıkmak yerine, amacından vazgeçmez ve dosdoğru girdabın kalbine yol alır. bu sırada davey jones ise, wagner'in operasında yer alan o meşhur sözleri sarf eder:
"ey iblis, ey karanlıkların kralı, denizcilerin düşmanı. işte geldim krallığının kapısındayım. sana yemin ediyorum ki, inandığım tüm şeyler adına andım olsun ki, geçeceğim burayı. eğer geçemezsem krallığının en acı yerine gitmeye razıyım. senin pis yuvanda sana kulluk edeceğim, sana köle olacağım."
bu sözlerin ardından uçan hollandalı girdabın dibine çekilmiş ve lanetlenmişlerdir. tüm tayfa ve kaptan, gemi ile birlikte şeytanın hizmetine girmiş; cehennemdeki kralın kölesi olmuşlardır.
fakat şeytan, davey jones ve uçan hollandalı'ya lanetten kurtulabilmesi için bir şans vermiştir. şeytan'ın gösterdiği bu iyi niyete göre davey jones ve tayfası her yedi yılda bir karaya çıkacak ve bir limana gideceklerdir. yedi günlük bir macera sonunda davey jones kendisine bir aşk bulacak ve tekrar denize dönecektir. eğer bir sonraki yedi yıl bittiğinde, aşkı hala onu bekliyor olursa davey jones, uçan hollandalı ve mürettebatı özgür kalacaklardır.
uçan hollandalı efsanesi, bir denizci efsanesi olmanın ötesine geçip hem denizciler arasında bir kült haline gelmiş hem de edebiyatta kendisine fazlasıyla yer bulmuştur.
Hikayeye inanan onlarca denizci ümit burnunu ziyaret edip fırtınalı günlerde gemiyi gördüklerini iddia ederler. Denizcilerin sözlerine göre uçan bir gemidir. Fakat günümüzde bu geminin sadece bir tür serap olduğu bilimsel kanıtlarla ispatlanmıştır.