Bir kez alışıldı mı kendisine diğer bütün şairlerin çok yavan çok sığ geldiği ve artık tat vermediği büyük şairdir. İnsaflı ve şiirden anlayan biri, yalnızca sevgilime iftira şiirinin şu parçalarını okusa bile, iddiama hak verecektir:
"İçimde çalılıkları yaran bir postalın tortusu, benim bu sası karanlığa zorla, zorlayarak tutuşmuş bir gül sıkıştırmak boynumun borcu. Yeter ki, sağlam senetler verilmiş sanılırken aşkı karartmak için, sen bir daha beni saçlarınla sıyır. Ağdalanmış sevincimi hışırdat, bunu yapabilirsin. Çünkü bütün bankalar, silah fabrikaları, her gün bacaklarımıza sırnaşan kara köpük senin sessiz gururunda homurdanan tufanı hesabetmiş değil. Bilmemişler hıncımın yaban otlar suladığını. Çalakalem sevebilmek elimden gelmiyor belki evet."
"Karaysam şimdi öfkenin payı vardır karanlığımda. Aşktandır titrediğim eğer ki titriyorsam. Sözlerim öcalan ağza misvak, iyice anlaşılsın. Bu dağlanmış toprağa süzülen ayaklarımdan keşke kan olsao zaman senin çardağına çıkarken karıştırırken şarapla kendimi sana varsın gün geçtikçe her şeyde biraz kahır, biraz bakır çalığı olsun lokmamızda. Bana soru sor artık! Beni kurtarma, konuştur! Beni yaz geceleri patlayan sağnaklara bağışla…"