ne demeye sam raimi'nin çektiği üçlemenin üzerinden sadece 10 yıl geçmişken (2002-2012) aynı hikayeyi anlatmak için yeniden çevirim gereği duyulmuş bilemiyorum ama görselliği dışında örümcek adam mitine katkısı olmayan bir film The Amazing Spider-Man bence. andrew garfield vücut diliyle alabildiğine iticiyken (hoş kostüm içinde ince uzun fiziğiyle gerçekten örümcek gibi oluyor), Emma Stone 'da farklı değil bence. kaldı ki aralarında herhangi bir kimya da tutmamış.
filmin en iyi tarafı rhys ifans olabilirmiş aslında. çılgın profesor gibi bir rol için Rhys Ifans 'dan daha doğru bir seçim olamayacakken biraz ciddi ve kısa kalmış Curt Connors rolü.
bir örümcek adam filmi olduğundan normal olarak güldüğüm sahneler oldu, ki stan lee'nin cameosu bunların başında geliyor. spaydinin uçarken ekrana birinci göz çekimlerle yansıması, filmin sonlarına doğru çıkan kule vinç sahnelerini sevdim. başta dediğim gibi, görsel olarak filmin eksiği yok, fazlası var. karakter gelişimi açısından hikayenin birden bire gelişmesi ve bunu yaparken aslında elle tutulur bir şey anlatmaması senaryo tarafında zayıf bıraksa da filmi, sonlara doğru aksiyonun iyiden iyiye artmasıyla film sıkıcılıktan sıyrılıyor. son yarım saate kadar arada açıp telefondan internete girdim falan filmi izlerken, öyle böyle değil...