2007'de vizyona giren los cronocrimenes*'ın da yönetmeni ve senaristi olan ispanyol nacho vigalondo'nun 2016 yapımı, ucundan kıyısından bilim kurgu, biraz fantastik kurgu, bolca da aşk meşk ve ilişkiler içeren filmi. beklentinizi körükleyin.
afiş ine bakınca ilk akla gelen 1999 yapımı efsane animasyon the iron giant oluyor. hatta ben filmle ilgili hiçbir şey izlemediğim, sadece oyuncular ve senaryoya baktığım için animasyon sanmıştım filmi. anne hathaway ve jason sudeikis'in seslendirme yaptıklarını düşünüyordum. başta da dediğim gibi, afiş ve senaryo tam bir animasyon filmi. izlemeye başlayınca anlıyorsunuz olayı.
"beklentinizi körükleyin" yazdım girişte çünkü bu film bunu hak ediyor. zaten vigalondo'nun en iyi 2 filminden birisi bu (diğeri de los cronocrimenes tabii). egolara mahkum hayatlar, ilişkinin yapı taşı olarak öne çıkan "partneri eleştirme hakkı" ve elbette ki hayaller-hayatlar uyumsuzluğu filmin merkezinde. filmdeki ilişki sosu, yer yer senaryoyu rayından çıkartıyor gibi görünebilir size. bu durumu gloria, oscar ve tim arasındaki ilişki ağının sonucu görmeye çalışın. eğer bu ağ olmasaydı, senaryonun ta seul'e kadar gitmesi oldukça gereksiz olacaktı (hali hazırda biraz havada kalıyor zaten bu kısım). en büyük eleştiri bu olabilir bence. ilişkilerden biraz daha az bahsedilseydi, bu sefer de özellikle gloria ve oscar arasındaki bağın nasıl kurulduğu havada kalacaktı. vigalondo dengeyi iyi kurmuş bence.
hathaway mimiklerini iyi kullanabilen bir aktris. büyük ağız, dikkatleri alna yönlendiren çipil çipil gözler ve peruk olsa da kendisine farklı bir hava katmış kaküllü saçlar, bu film özelinde, oyunculuğunu artırmış bence. oscar'ı les miserables ile kazanmasına şaşıranlar olmuştu. saçma sapan romantik komedilerde yıllarca kendini harcadığı için değeri çok geç keşfedildi. sudeikis de böyle. yıllarca "güldüren adam" olarak kötü filmlerin berbat rollerinde oynadı. şu filmdeki oyunculuğunu ben hiçbir filminde görmedim. gayet başarılıydı. mimiklerini iyi kullanabilen aktör ve aktrislere değer vermeyen hollywood'un da bacağına sıçayım (bahsetmek istediğim, oynadıkları film sayısı değil, iyi senaryolu başarılı filmlerde sağlam rollerde yer almaları. iki oyuncu da uzun yıllar böyle rollerde yer almadı).
masalsı filmlerden hoşlanıyorsanız, gerçeklikle çok fazla alakanız yoksa ve dikkat çekememiş bir yönetmenin el emeği, göz nuru bir filmini izlemek istiyorsanız öneririm. dimağınızda güzel tatlar bırakabilir.