Oscar wilde'in betimlemelerinin zenginliğini okumanın, romandaki olayı okumanın önüne geçtiği eser.
"...tan saatlerinde perdelerin arasından usul usul bembeyaz parmaklar içeri süzülür. Titrek gibidir bu parmaklar. Ve sanki perdeleri dalgalandırırlar. Usdışı biçimlere bürünmüş, dilsiz, kara gölgeler sürünerek odanın köşelerine çöker."
Ve hepimize şunu hatırlatır. Tan saatlerinin ardından 'soluk benizli aynalara taklit yaşamları geri döner.'
Bu romanın beni en etkileyen kısmı buydu, taklit yaşamlarımız. Hepsi birbirine benzeyen sevgilerimiz, hepsi birbirine benzeyen kızgınlıklarımız, kıyafetlerimiz, insatgram postlarımız, davranışlarımız. Hepsi bir taklit. Birbirini yansıtan birer aynadan başka bir şey değiliz çoğu zaman. Özeniyoruz yanlışlarımıza, erdem sandığımız eksikliklerimize, zayıflıklara teslimiz. Ama hepsini dorian gibi bir resme hapsedip üzerine mor bir örtü çekiyoruz. Taklit yaşamlarımızın önüne...