Tez danışmanım ile bir gün bir muhabbette iken konu astrolojiye geldi ve büyük bir aydınlanma yaşamıștım yine. Şöyle ki kendisi sadece dogduğumuz mevsimlerin karakterimize etkisinin olduğunu, söz gelimi Șubat ayında doğan çocuğun evde, sıcak ortamda aile ile iç içe bir atmosferde yetişmesinden hareketle evcil ve aile ilişkilerinde oldukça duyarlı olduğunu; öte yandan da Ağustos ayında doğan çocuğun da nisbeten daha bireysel ve başınabuyruk olduğunu söylemiş ve bu astroloji konusunun büyük bir kısmının palavra olduğunu söylemişti. Günlük burç yorumlarındaki meşhur yuvarlak ifadeler örneğin "olumsuzluk kapına dayanabilir" veya "mutlu olacağın bir haber alacaksın" türevi safsatalar bunu destekler niteliktedir kanımca. Yani bilmem hangi yıldızın bilmem hangi ayın hangi günü Jüpiter'e yaklaşması bizler gibi eșref-i mahlukâtı etkileyecek bir hadise değildir sanıyorum.