1. umumi olanlarını kullanmayı kesinlikle bilmeyen bir milletiz. cafe ve barlardakileri de umumi kategorisine alınca, kullanabilme istatistiği biraz yükseliyor gibi oluyor ama işin içine benzinlik tuvaletleri girince durum, kelime anlamıyla "boka sarıyor".

    dün bi' arkadaşla kendisinin memuriyet atamasını ve doğum gününü kutlamak için birkaç bi' şey içelim diye sözleştik. gittik, içtik, sohbet ettik ve ayrıldık. eve giderken yolumun üstünde olan benzinliğe girip elimi yüzümü yıkayayım istedim. tuvalete girdim, yüzüme su çarptım ve kağıt havlu arandım. bulamayınca "şu kabindeki tuvalet kağıdından alayım bari" dedim ve kabinin kapısını açtım. böyle bir görüntü olamaz aga. sabah sabah bok muhabbeti yapıp hem ağız tadınızı hem de keyfinizi kaçırmayayım. tarif edilebilecek bir ortam da yoktu zira. betimlemek için kendimi zorlamam lazım.

    bizim insanımız umumi tuvaletlere galiba "buralar kendiliğinden temizleniyor. istersem tavana bile sıçabilirim" mantığıyla bakıyor. dinlenme tesislerindekilerde çok fazla sirkülasyon olmasına rağmen, kullanmada fena değiliz gene. ama benzinliklerde içimizdeki şeytanı dışarı çıkarıyoruz, bütün kötülüğümüzü hem bağırsaklarımızdan hem böbreklerimizden hem de ruhumuzdan atmak için adeta yanıp tutuşuyoruz. kendi evinde klozet kapağını kaldırmadan işemeyen adamlar, umumi tuvaletlerde mağara adamına dönüşüveriyor, "nereye sıçacağız?" diyerek kayışı koparıyorlar. benim anlamadığım nokta da bu.

    ya çok ikiyüzlüyüz ("evde temizlik elçisi, sokakta tam bir hırbo") ya kendimiz ve tanıdıklarımızdan başka kimseyi düşünmüyoruz ("ben mi temizliyorum lan, bana ne?") ya da fazlasıyla kötü niyetliyiz ("dur şu sifonun üzerine de işeyeyim biraz"). ben ikinci şıkta yer aldığımızı düşünüyorum ve mağara adamlarını gördükçe insanlığımdan utanıyorum.
    #49707 lake of the hell | 8 yıl önce
    3genel terim