bu başlık kişiye özel bir başlıktır
  1. , tüm mitolojiler ve dinler içerisinde en çok etkilendiğim ve en çok sevdiğim "simge" olmuştur yaşadığım 26-27 yıllık ömür içerisinde.

    Odin The All Father / Odin The All-Wise

    Odin, ilk tanrısal varlık değildir, sonuncusu da olmayacaktır elbette; ancak en güçlüsüdür. Gücünün temeli ise dokuz diyarı bir arada tutan yaşam ağacı yani 'in köklerindeki bilgelik kuyusuna, her şeyin bilgisine sahip olmak adına bir gözünü feda etmiş olmasıdır.

    Odin var olmuşların, var olanların ve var olacakların en bilgesidir.

    ***

    Yıllar önce bir aile sohbeti sırasında dayım akıl almaz hatıralardan ve anılardan ve bilgilerden oluşan bir sohbetin odak noktası olmuştu. Akşam boyunca anlattıkça anlatmış, herkesin kendisini dinlemesini sağlamış ve kimsenin kolay kolay ulaşamayacağı bilgileri aktarmıştı. O gün dikkatimi çeken ve beni etkileyen en önemli nokta, herkesin pür dikkat dayımı dinliyor oluşuydu. Bir insanın, diğerleri önünde bu kadar dikkate değer görülmesine ve saygıyla dinlenmesine sebep olan ne kan bağıydı ne de yaş. Tek sebep "bilgi"ydi. O adam, o akşam için salonda bulunan herkesten daha fazla bilgiye sahipti.

    ***

    Zorla götürüldüğüm ve hırsımdan yanıma bir bavul dolusu kitap alıp kendimi kitaplara gömdüğüm bir yaz tatilinde, denize girmediğim için annemden dayak yedikten sonra beni sakinleştirmeye çalışan teyzem bir soru sormuştu: Neden bu kadar okuyorsun?

    Cevabı basitti aslında: Bilmek için!

    ***

    Tek bir konuda her şeyi bilmek mi yoksa her konuda bir parça da olsa bilgi sahibi olmak mı?
    Zaman zaman arkadaşlarımla yaşadığımız tartışmaların temelinde olan bir konudur bu. Her konuda olduğu gibi bu konuda da kendi içimizde iki parçaya bölündük:

    Bir taraf, insanın tek bir konuda uzmanlaşmasını ve en iyi olmasını savunurken, benim de içinde yer aldığım taraf, her şeyin bilgisinden az da olsa edinilmesi gerektiğini savunmakta. Üniversitede başlayan bu tartışmanın sonunda kimse karşısındakini yenemedi; ancak birbirimizi anlamak için bakış açılarımızdaki farklılıkları anladık.

    İnsan, sürekli olarak kendini geliştirmeye meyillidir. Uygun motivasyon ve imkan ile üç senelik standart bir çalışma ile herhangi bir konuda ortalamanın daha üzerinde bir profesyonelleşme sağlanabilir. Tek bir konuda uzmanlaşmayı savunanların argümanları basitti: Hayata adapte olmak ve bir meslek sahibi olmak için, ele aldığın mesleğin en iyisi ol ve en daha yüksek getiri elde et. Haklılardı, Japon tipi bir kişisel gelişim anlayışı için gayet ideal bir durumdu bu. Yaptığın işte en iyisi ol ve herkes seni arasın. Ancak bu, bilgiye ve öğrenmeye aç zihinleri köreltmekten başka bir işe yaramaz diye düşündüm hep.

    Hayatımda en nefret ettiğim ve utandığım şey, bir soru sorulduğu zaman "bilmiyorum" cevabını vermektir. Birisi bana bir soru soruyorsa mutlaka ama mutlaka, tek cümlelik de olsa bir cevabım olmalıydı benim veya insanların sessiz kaldığı anlarda, sessizliği kırmak için anlatacak enteresan bir hikayem olmalıydı.

    Bu yüzden bilmek zorundaydım.
    Bu yüzden öğrenmek zorundaydım.

    ***

    Çocukluğumdan bu yana fantastik olan her şeye, dolayısıyla mitolojilere ayrı bir zaafım oldu.
    Ortaokuldayken Yunan Mitolojisi ve Mısır Mitolojisi üzerinde erişebildiğim tüm kaynakları okumuştum. Lisedeyken Helen Mitolojisi, ulaşabildiğim Afrika Mitolojileri ve Asya Mitolojisine merak salmıştım. Üniversitede ise, çizgiromanların da etkisiyle İskandinav Mitolojisini ezberledikten sonra kendimi Orta Doğu ve Sümer Mitolojilerini incelerken buldum. Sümer'e uzanan her konunu bir şekilde İbrahimi Dinlere bağlanması zaten kaçınılmaz benim için. Sonrası malum...

    Okuduğum ve aklıma kazıdığım tüm bu mitolojiler içerisinde beni en derinden etkileyen karakter, İskandinav Tanrılarının Kralı Odin oldu.

    Odin The All-Wise / Her Şeyi Bilen Odin

    Tek gözünü bilgi için feda eden ve bir kuyunun dibine atan;
    Dokuz diyarı yönetip geleceğe yön veren;
    Her şeyi gören, her şeyi bilen;
    Savaşları başlatıp bitiren;
    Her şeyin babası,
    Her şeyin Tanrısı.

    ***

    Bazen erişebildiğim tüm kitapları toplayarak medeniyetten uzakta bir kıyı şeridine kaçıp gitmek istiyorum. Okuduğum kitapları üst üste koyarak bir ev inşa edip, o evde kök salmak; sahili dolduran kum taneleri kadar bilgim olduğunda ise o evin içinde, kitaplarımla bütünleşerek gözlerimi kapatmak...

    Zırhı ve kılıcı olmayan bir Odin olmak.
    #49247 the ancient one | 8 yıl önce
    0kişiye özel