çocukken uydruduğumuz oyunlardan en aklımda kalanını yazayım oyunun adı: uçan melekler (uçmayanı da var diye mi düşünüyomuşuz nedir, sorgulamamışız hiç oyunun adını niye böyle koyduk diye) biz 4 kız arkadaş (apartman komşularımızın çocukları) oyunda kardeşmişiz. hepimizin de ayrı ayrı süper güçleri varmış. birimiz hayvanların başı derde girdiğinde haberdar oluyor, telepati yoluyla tüm hayvanlarla konuşabiliyor. birimiz doğal afetleri hissedip diğer kardeşlere haber veriyoruz. doğal afet olmadan önce yetişebilirsek insanları kurtarıyoruz. diğer 2 kardeşin süper güçlerini hatırlayamadım şimdi. bi tane büyük defterimiz var taştan, sayfalarını çok zor çeviriyoruz. başımız sıkışınca büyük deftere danışıyoruz, ordan okuyup öğreniyoruz ne yapmamız gerektiğini. konuşuyodu galiba bi de defter, onu da tam anımsayamadım. sonra bi de dev ahtapot var (okulun bahçesindeki koca taş) o ahtapot bizi yakalıyo, ondan kurtulmaya çalışıyoruz, falan..
sokakta oynardık biz, hemen hemen her gün de bu oyunu oynadık bi dönem, hayal gücümüzü seveyim. daha var kendi uydurduğumuz oyunlar, onlar da başka girdinin konusu olsun.