suriyeli zengin belki biraz ingiliz amerikalı zengin dul belsoğukluğu, mafia, iflâs ve kızıl kabul hayatından umut kesildi denizlerde aranıyor cesedi.
"bütün sanatların kaynağı, danstır" dedi.
... derken hep birlikte yere kapandılar bir süre öyle kaldılar o da öyle kaldı, nureyef önce kadınlar kalktı kollarını kaldırdılar önce erkeklerini bastırdılar yere başlarını koştular, erkekler yerdeydi çocuklar ve erkekler toz duman ateş ve karanlık bir kartalın bakışı bir doruğu buldu göklerde bir homurtu.
tefrika
öyle bir şey gördüm ki unutmam artık unutma artık
bulmaca
kırmızıyla yeşil gibi uzun bir şey uzar anısı soyaçekmelerin gitgide kısalan bir şey olur -yeni dilde- bugün-yarın gibi bir şey umuttan soyutlanmış kendi kendine olan bir şey
püf noktası: transistör
... şimdi şöyle bir şey... ben buradayken birinin amcası sözgelimi van'da albay vietnam'da albay gökyüzü orda da var, bu kesin o gökyüzü ki çıplaklık gibi o kadar olur o kadar ki, ormanların gümbürtüsü başıma vurur başka bir ülkede, bir anakarada bir şey kaybedilir sonra daha küçültülür biraz daha sonra birdenbire başka bir anakarada bulunur büyük bir şey olur.