sanırım hilton otel açıldığında restoranına gitmiş. yemiş, içmiş ve çok yüklü, muazzam bir bahşiş bırakmış. yediği yemeğin ücreti, bıraktığı bahşişin yanında solda sıfır.
her gittiğinde o bahşişi bilen, duyan garsonlar etrafında pervane olur, fır dönerlermiş ama bir daha değil yüklü, hiç bahşiş bırakmamış.
dıştan baktığınızda ya da konuştuğunda bunu belli edecek bir yönü yoktu ama gerçekten zeki adammış.
bir de herşeyi ama herşeyi yazarmış. söz uçar, yazı kalır dermiş. bunu ben de uygulamaya çalışıyorum. anlaşmasız yapılan sözleşmeleri de bir yerlere not alırım.
ekleme: hiç canlı görmedim ve konuşmadım. vehbi koç'un benimle, bebim vehbi koç'la ne işi olacak. gazetelerden, televizyonlardan, dergilerden gördüğüm, bildiğim kadarıyla işte.