1. karşısındaki kitleleri dağıtmak için polisin sık sık kullandığı hede. zed ve fn tüfekleri adı verilen aletlerle ateşlenir.

    zed tüfeğini biz brezilya'dan, gezi direnişi'nden sonra aldık. attığı biber gazı kapsüllerini 3'e ve 6'ya bölüyor. 10 çeviğin aynı anda zed ile biber gazı sıkması, önlerindeki kitlenin üstüne 30-60 arası kapsül göndermesi anlamına geliyor. odtü kampüsünde 'ndan hemen sonra kullandıkları buydu. hedef gözeterek ve belli bir açıyla, insanların doğrudan üzerine gelmeyecek şekilde sıkmak zorunda bunu polis.

    bir de fn tüfeği var. bunu gezi'den yıllar yıllar önce emniyet envanterine katmışlardı. küba'dan aldılar sanırım. aslında plastik mermi atan bir tüfek bu. zed'e biraz benziyor ama haznesi namlunun hemen yanında bunun. attığı plastik mermilerin içinde biber gazı da, boya da olabiliyor. büyük ihtimalle paintball alanlarındaki tippmann tipi tüfeklerin bir benzeri bu. dün saraçhane'de ve kızılay'da polisin özellikle ara sokaklara uzaktan "ucuna da taramalı bağlamış gibi" sıktığı şey buydu. bir çeşit makineli tüfek bu sonuçta, ne attığından bağımsız olarak. zed'in daha az maliyetli ama parçalarının daha kısa ömürlü olduğunu, fn tipi tüfeklerin ise daha maliyetli ama daha fazla seri atışa izin verdiğini okumuştum. gene dün twitter'da görmüş olduğunuzu sandığım "ara sokakta geri çekilen kitleyi hedefleyerek uzaktan havai fişek benzeri bir şey sıkan çeviğin" de kullandığı şey büyük ihtimalle zed'di. fn'yi saraçhane'den kaçıp metroya girmeye çalışanlara karşı idam mangası gibi sürekli ateş eden çeviklerin elinde görmüşsünüzdür.

    biber gazının komple yasaklanması gerek. kendisine biber gazı kullanma yeri ve zamanı öğretilmemiş, uymak zorunda olduğu yönetmeliğe aykırı şekilde karşısında yaşlı, çocuk, engelli; kim varsa sıkıp geçen çeviğin elinde bu tüfekler tam bir savaş aleti oluyor. ne sıktılar, nereye sıktılar, neden sıktılar, kaç tüp/şarjör sıktılar falan bunların da kaydı kuydu yok. gezi'de ellerine verdikleri tüpler için "bu gece bunları bitirin" diyorlardı, tomaların korumasındaki çeviklere. şimdi de farklı bir emir aldıklarını sanmıyorum.

    gaz ile ilgili de yazayım biraz:

    - biber gazı doğrudan nefesinizi kesmez. önce gözlerinizi yaşartır, sulandırır. gözleriniz işlevini yitirirmiş gibi hissettiğiniz için panik olur, daha çok nefes alıp vermeye başlarsınız. havadaki oksijen miktarını da azaltan gaz, boğazınızı yakar, solunumunuzun deli gibi şiddetlenmesine neden olur, boğazınıza ve ciğerlerinize tutunmaya başlar. yoğun olarak içinize çekerseniz, akciğerlerinizdeki kaslar spazm geçirmeye başlar. nefes alıp verişleriniz bile kanlı olmaya başlayabilir. bu yüzden dumanın içinde sık nefes almamaya çalışmanız, gaz yoğunluğunun dağıldığı yerlere bir an önce kaçmanız gerek.

    - nefesinizi tutmak da bir yöntem ama nereye kadar tabii. hem gözlerinizi hem ciğerlerinizi etkileyen bir meret bu. ikisinden birini feda edemeyeceğiniz için ikisinden de en az etkilenmeye çalışmanız gerek.

    - gazı ilk gözleriniz algılıyor. göz altlarınıza limon ya da sıvılaştırılmış talcid benzeri şeyler sıkmak iyi geliyor ama çözüm değil, bokunu çıkarmayın.

    - bu gaz, yağ bazlı bir gaz. öyle kuru bir örtüyle sildiğiniz gibi yok olmaz, çevresine yayılır. bu yüzden sıcak durumda olmayan, gazdan mümkünse etkilenmemiş, ıslak bir bezle gözler, ağız ve burun çevresi silinmeli. bunu gezi'de o kadar sık yaptık ki, sonunda bezler kuruyor, elimizde parçalanıyordu.

    - sütün etkisi limon ve sıvılaştırılmış talcid gibi şeylerden daha iyi ama gene de seyrelterek kullanmak lazım.

    - çantanızda güzel kokan nemlendirici krem falan varsa, biber gazından etkilendiğinizi anladığınız gibi buna sarılmayın. burnunuza bu kremleri götürüp nefesinizin açılmasını beklersiniz ama daha fazla gaz alırsınız ciğerlerinize. yapmayın bunu. aynı şey vicks gibi mentollü şeyler için de geçerli. biber gazını gene içinize çekersiniz; hem de "nefesim açılıyor" zannederek.

    - nefes alıp veriş sıklığınızı dakikada 20'ye indirin diyorlar ama bu zor. gene de sık nefes alıp vermemeye çalışmalısınız, eğer gazlı ortamı hemen terk edemiyorsanız.

    kendinize dikkat edin. biber gazlı ortamda uzun süre bulunmayın, gaz kapsüllerini tekmeleyeyim, 2-3 slogan daha atayım diye salak saçma hareketler yaparak gaz bulutunun içinde daha fazla zaman geçirmeyin. oksijen alamadığını sanan beyniniz şoka girer, yere çöküp kalırsınız. aman diyeyim. gazdan uzağa kaçın.

    kaynaklar: 1 (2015'ten bir hukuk yardımcı doçentinin biber gazı ile ilgili ankara barosu dergisi için yazdığı makale) ve 2 (2019'da adıyaman üniversitesi hemşirelik bölümü hocalarından birinin sağlık ve toplum dergisi'nde yayımlanmış olan makalesi)

    edit: 2025 eksik kalmış, onu ekledim.
    #295713 lake of the hell | 1 gün önce (  1 gün önce)
    0kimyasal madde