bugün bir yerden "uyan sunam" türküsü çalındı kulağıma.
sonra durup dururken bu türküyü dinleme ihtiyacı hissettim.
bayağı, bildiğin, insanın canı sigara çeker ya, saatlerdir içmemişsindir, öyle bir ihtiyaç.
ya da ne bileyim, çölde susuz kalmışsındır da bir damla suya muhtaçsındır.
bir şey eksik, o kadar eksik ki.
evet, bu türküyü dinlemek istiyorum ama kulağıma gelen ses beklediğim ses değil. kim'den dinlemeye ihtiyacım var bu türküyü? kimin sesini arıyor kulaklarım? Allah'ım çıldıracağım...
sonra aklıma geldi, sanki ben bu türküyü telefondan dinlemeliyim, orada bir yerde olmalı.
ah be!
tabii ya!!!
meğersem yıllar, yıllar evvel sevdiceğim bu türküyü söylemiş de göndermiş bana. yıllardır öylece duruyormuş telefonda.
benden gidenlerden bazılarının her şeyini silip atıyorum, hiç var olmamış, hatta hiç var olmayacak gibi oluyor artık.
ama bugün dedim ki iyi ki bir şekilde silinmekten kurtulmuş bu ses kaydı. yoksa bu şarkıyı dinleme ihtiyacı bana o'nu aratabilirdi. (böyle bir şeyin varlığı hatırıma gelseydi)
yahu bu nasıl bir ihtiyaçmış? az kalsın "bir nefes sigara gibi ihtiyacım var sana" temalı şarkılar yazacaktık belki de...
ha, telefonumda öyle bir ses kaydı olmasaymış da bir kaç kişiden daha dinledikten sonra "uyan sunam" ihtiyacım giderilmiş olur muydu, bilmiyorum.
sonuçta öyle bir şeyin varlığından haberdar değildim, olurdu bence.
neyse, dinledik, ihtiyacımızı karşıladık. işimizi gördük. artık bir paçavra gibi çöpe atabilirim ses kaydını *