La Dolce Vita, Roma'nın büyüleyici ve bir o kadar çalkantılı gece hayatında, gazeteci Marcello Rubini'nin (Marcello Mastroianni) yaşamını merkezine alır. Film, bir haftalık süre zarfında Marcello'nun hedonistik ve derinlemesine anlam arayışını konu alır. Roma'nın ışıltılı dünyasında gezinen Marcello, ünlü kişiler, aristokratlar ve bohemler arasında, yüzeysel ilişkiler ve derin bir ruhsal boşluk arasında sıkışıp kalmıştır.
Fellini'nin eşsiz görselliği ve anlatım tarzı, izleyiciyi Roma'nın cazibesine ve karakterlerin içsel mücadelelerine çekip götürür. Film, aynı zamanda İtalyan sinemasının en ikonik sahnelerinden birine de ev sahipliği yapar: Anita Ekberg'in, Roma'daki Trevi Çeşmesi'nde suya girerek dans ettiği sahne, sinema tarihine kazınmış bir görüntüdür.
La Dolce Vita, yalnızca bir adamın değil, bir dönemin, bir kültürün ve bir yaşam tarzının portresini çizer. Fellini'nin insan ruhunun karanlık ve parlak yönlerine dair derin gözlemleri, filmi zamansız bir klasik haline getirir. Filmde, hayatın tatlılığı ve acımasızlığı iç içe geçmiştir. Bu film, bir yandan seyirciyi büyülerken, diğer yandan düşündürür ve sorgulamaya iter.