1-nerde benim kafam:
Albüm daha önce ep olarak yayınladıkları birkaç şarkılık albümde de tek hoşuma giden şarkı ile açılıyor. Gaz ve atak riffi çok güzel, nakarat da riffi taklit ediyor melodi olarak.
Bana aşırı biçimde darmaduman'daki saldır şarkısını çağrıştırdı. Aynı benzer, 4-4 gitmeyen ritimli riff ve atak, kısa şarkı. Ve o şarkı darmaduman'ın içinde zayıf kalanlardan biriydi, düşünün. Bu şarkı ise albümün en iyilerinden. Seviye o kadar kötü.
2-kufi:
Yine nerde benim kafam gibi aynı ep'de yanılmıyorsam ,single olarak da olabilir, yayınlanmış, albüme ismini veren, herkesin niyeyse çok beğendiği, konserlerde bağıra bağıra söylenen, tamamıyla politik bir marş olsun diye yazılmış, zayıf şarkı.
3-içimde aşk var:
Yine albümün en kötü şarkılarından. Müslüm Gürses parodisi gibi. Arpejler eşliğinde, Kaan tangöze'yi ve aslında duman grubunu diğerlerinden fazlasıyla ayıran bu arabesk rock ruhunu en çok taşıyan ve çoğu avam kesimin de, Rock kültürü olmamasına rağmen duman'ı sevmesine sebep olan o nameli vokallerin tavan yaptığı şarkı.
Şahsen dumanı daha Blues soloları için sevdim ben. Nameli şarkıları çoğunlukla en az sevdiklerim oldu ama hep çevremdekiler bunları sevdi genelde. Bir haberin yok ölüyorum şarkısı tabi bunun dışında olabilir ya da şimdi aklıma gelmeyen başka örnekler.
Aşırı derecede bu aşk beni yorar havası var ve hiç sevmem neredeyse o şarkıyı da. Sevmediklerimden birisi bu. Yine ep'de yayınlamıştı diye hatırlıyorum.
4-bir güzellik yapsana:
Murat Dalkılıç şarkısı olan değil korkmayın :)
Verse'leri zayıf ve sıradan arpejlerle olan bir şarkı bence. Nakaratta ise güzel parlıyor.
Biraz daha standart duman değil de böyle kümbela falan tarzı şarkılarını andırmıyor değil nakarat kısmı.
5-haykırdım ben:
Bir güzellik yapsana ile içimde aşk var karışımı gibi giren ama sonra birden palm mute riff ile bebeke göz kırpan, değişik, hafif batı rock müziğindeki pop punk akor dizilimi gibi olan bir şarkı.
Fena değil aslında, dinledikçe sarıyor. şimdi üçüncü kez açınca bir tık daha hoşuma gitti. Sonda oktav çıkıp patlaması da yakışmış burada.
6-kamikaze:
Albümdeki en güzel şarkılardan, burası çok bariz. Çoğu kişi direkt bu şarkıyı hatırlayacak kesin.
Ama yine bariz ve bence tek benim tahmin etmediğim bir şey daha var ki, o da bu şarkının bildiğin darmaduman'daki eyvallah şarkısının düzenlenmiş hali gibi kulağa geldiğidir. Yani eyvallah part 2 gibi olmuş.
Giriş bildiğin hardcore duman fanlarına "Biberine gazınaaaaa! " diye bağırtacakmış gibi giriyor. Sonra verse'de biraz değişiyor. Nakarat melodisi bile neredeyse aynı. Ölümüne gidilecek bir aşktan söz ediyor sözler eğer ki altmetinde başka bir şey yoksa.
7-gazze'de:
Kaan tangöze'nin 'ben duyarlı bir insanım' şarkılarından birisi. Kimisine sahte gelir, kimisine gelmez bizi bağlamaz. Akor diziliminin sonları çok duygusal ve dokunaklı olmuş. Bir de verse başındaki akorlar çok güzel.
Sonra şarkı patlıyor ve beni burada kaybediyor, ağlak ve Bayık bir şarkıya geçiş yapıyor. Sonda da bize çakıyor Kaan beyimiz, duyarsız olmayalım diye. Skip bir şarkı gibi duruyor.
8-canımsın:
Yine farklı bir şarkı. Sanki duman değilmiş gibi.
2:50 civarına kadar böyle hafif creepy arpejlerle gidiyor, sanki Muse falan yapmış gibi hiç Dumandan alışkın olmadığımız bir stilde gidiyor.
Sonra o sürede birden patlıyor ve Kaan beyimiz yine kendine has scat atma metodu ile lead gitarla düet yapıp melodiyi söylüyor. Anlamak isteyenler sor bana pişman mıyım şarkısının sonunu hatırlasın. Aynen o kafada gidiyor bu da. Ama çok güzel o final kısmı.
9-hele hele gur gur:
Kim demiş rock grupları düğün şarkısı yapamaz diye? Eheheh
Albümün bu kısmına kadar çoğunlukla içi sıkılmış ben, burada yemin ederim göbek atasım geldi. Ve baktım bu bir türkünün cover'ı mı diye, hayır kendi besteleriymiş.
Duman grubu cidden modern bir oyun havası yaratmış. athena'dan tarlaya ektim soğan ya da beyoğlu coverı tarzı şeyleri sevenler kesinlikle sevecektir.
Duman'ın daha önce de vardı aslında böyle şarkıları. Aklıma gelen ilk örnek dağlarda bağlarda şarkısı ama bu tam olmuş.
10-teessüf ederim:
Verse ile chorus tam zıt ancak bu kadar olabilir dedirten şarkılardan. Ancak nakarat bağımlılık yapabilir çok dinleyince. Güzel melodiler buluyor bu arkadaşlar.
Verse kısmı bir vals gibi, nakarat da kick davul ile coşturuyor. Dinledikçe seviliyor galiba, bu tur daha hoşuma gitti.
11-içimde bir bahar:
Şarkı ismi bulmakta zorlanmalar gözlemleniyor efendim..
Her neyse, bu da bir önceki şarkılar ile karıştırılabilecek sıkıcılıkta bir verse'e sahip.
Keza nakaratta da durum aşırı değişmiyor. Albümün en kötü şarkılarından. Duman'ın unutulan, konserlerde neredeyse hiç çalınmayacak şarkılarından birisi olarak listelerde yerini alacaktır diye düşünüyorum.
12-anılar, o geceler:
Gizemli ve mistik arpejlerle başlayıp, değişik perküsyonlarla, echo yapan vokallerle güzel de bir arabesk havası veren vokalle güzel başlıyor bence.
Ancak nakaratta gittikleri chord düzenini sevmedim. Verse çok güzel ama. Onlar da bunun farkında olsalar gerek ufak soloyu verse arpejlerinin üzerine atmışlar. Meh diyebileceğim şarkılardan.
13-farkımız yok:
Geldik albümün benim için saran kısmına.
İşte bu şarkı ile başladı her şey. Böyle creepy akor dizilimi ve vokaller ile girip, tam zıttı bir şekilde majorlere dönerek, ska parçası gibi oluyor şarkı. Sonra sıradan bir bridge ile patlama yapan nakarata geçiyor.
Nakarat tipik punk ritminde nakarat ama o akorlar... Off o bir iki akor tüm hissiyatı değiştiriyor.
Ben olsaydım bu şarkının bestecisi kesinlikle daha creepy tarafa şarkıyı geçirirdim önünde sonunda. Çünkü öyle olacakmış gibi dürtükleyip iki tur dönerek, yine aynı devam etmesi sinir etmedi değil. Buna güzel bir örnek için queens of the stone age grubunun mosquito song'una bakabilir meraklısı.
14-ben senden vazgeçmem:
Bu da bir önceki gibi 5 dakika, uzun ve deneysel sayılabilecek bir şarkı. Bu şarkıda anladım ki benim gibi tipleri memnun edecek ağır topları sonlara saklamış abiler.
Verse'de garip bir gam yürüyüşü var, oradan chill bir nakarata girip yine o gama bağlanıyor. Ve yine creepy bir hava var hafiften.
Bu şarkıya bayıldım! Jam session yapılmalık şarkılardan bence. Böyle şarkılar hiç beklemezdim duman'dan aslında. Beni aşırı şaşırttı bu şarkı.
Aslında mor ve ötesi'nin sirenler albümündeki birkaç şarkıyı aklıma getirmedi değil bu ağır toplar. Onlar da çok atmosferik ve uzun şarkılardı.
15-maşallah:
Dedim ya ağır topları sonlara koymuşlar diye. Bu da aynı işte. Yine 5 dakika süreye sahip, garip bir gam yürüyüşüyle başlayan şarkı. O gam yürüyüşündeki basın vur kaç yapması ile enfes olmuş.
Sonra birden punk ritmiyle ve open chordlarla gidiyor gibi oluyor. Sonra tekrar o gama bağlanıp nakarat yapılıyor. İki tur böyle tekrar ediyor. Sonra gitar solosu ile bir kez daha aynı trafik tekrar ediyor. Oradan yine o garip gam'a bağlanıyor ama sözsüz olmak şartıyla bu sefer.
Sonra yine verse nakarat şeklinde bir tur daha dönüyor ve bitiyor. Şarkının ismi birebir eyvallah şarkısına gönderme gibi. Sözler ve vokal tavrı çok ilginç.
Sözler bir masal edasında yazılmış ve de ağır sarkastik yaklaşımla bariz bir şekilde Türkiye'nin yakın dönem politik tarihini eleştiriyor. Nakaratta ise artık Duman'ın da pes ettiğini görüyoruz.
Türkiye'nin davarlar ve embesiller yurdu olduğunu ılımlı muhalefet denen, ama esasında götü rahatta muhalefet de diyebileceğimiz bir kesim inatla kabul etmek istemiyordu. Bu şarkıda Duman grubu bildiğin pes etmiş onu söylüyor nakaratta.
Hemen iyi de banane şarkısını hatırlayın. Orada duyarsızlık olarak şikayet ediyordu. Artık "Tebrikler Türkiye'm, ülkemizi ne güzel s...tiniz! " Tavrı var.
16-zelzele:
Bariz geçen seneki korkunç deprem için yazılmış bir ağıt gibi olan, final şarkısı. Gayet güzel ve yeterli geliyor gibi kulağa ama henüz böyle bam telime vurmadı duygusal olarak. Yine Gazze'de şarkısı gibi belli bir amaçta yazılmış olduğu belli bir şarkı.
Not: bu arada şimdi darmaduman'dan hemen 3 sene önce yayınlanmış duman 1 ve duman 2 olmak üzere double yayınlanan albümlerden duman 1'deki şarkılara geçtim buradan. Abi Kaan tangöze'nin sesine nolmuş dedim içimden. Bu kadar mı kirlenir bir ses?
Tertemiz, dikleri çok güzel bir sesten, koyulaşmış, kirli bir vokale dönmüş.