1. sokak kedileri ve köpekleri için belediyelerin ücretsiz kısırlaştırma hizmeti var. sistem oldukça da kolay işliyor, en azından benim yaşadığım yer için. en büyük sıkıntı toplu kısırlaştırma için randevu bulmak oluyor. randevuyu aldıktan sonrası sizin açınızdan "ay acaba ölür mü kalır mı" endişesi dışında kolay geçiyor ama o endişe de her ameliyatta olur zaten.

    bugün sitedeki kediler için randevu almış kedilerle ilgilenenlerden biri. sabah gelip belediye barınağından kedi taşıma kutuları bıraktılar. öğleden sonra alacağız kedileri demişler. köpekleri bilmiyorum ama kedilerde sadece dişileri kısırlaştırıyorlar ki dişiler bölgelerini kolay kolay terk etmediği için mantıklı olan da bu zaten. neyse tüm siteyi dolaştık ancak kısırlaştırmaya uygun sadece dört kedi bulabildik. diğerleri ya hamileydi ya yavruları çok küçüktü ya da kendileri yavruydu. dört kediyi öğleden sonra araçla gelip aldılar. kısırlaştırıp, tamamen iyileşene kadar bakıp, bir hafta on gün sonra da geri teslim edecekler. teslim ettiklerinde bize de 15 kg mama da hediye edeceklermiş. geri geldiklerinde eğer elinizde uygun kedi varsa tekrar birkaç tane alıp kısırlaştırıp getiriyorlar.

    tabii belediye ekibi kedileri gelip sizden teslim alana kadar insanların, kutulardaki kedilerin acıklı miyavlamaları karşısında size tepkilerini duymak oldukça yorucu oluyor.

    - yazık değil mi hayvanlara?

    değil. asıl kontrolsüz şekilde doğururlarsa yazık. bir kedi tek seferde 4-5 kedi doğuruyor. doğurduğu yavruların yarısı sütten kesilmeden çeşitli sebeplerle ölüyor. eğer bu konulardan anlayan bir insan gözetiminde yavrularını yetiştiriyorsa, sorun olduğunda yavruları veterinere filan götürüyorlar ya da kendileri müdahale ediyorlar. böylece hepsi yaşıyor. ama öyle bir insan çoğu durumda olmadığı için ölüyorlar.

    giden kedilerden biri benim beslediğim kedilerden biriydi. 7- 8 aylıkken erkekler tarafından kovalanmaya başlandı, günlerce onlardan kaçacağım diye aç kaldı. en sonunda çiftleşti. 4 yavru doğurdu, kapalı bir ofiste maması suyu sürekli önünde hazır olmasına rağmen 2 yavrusu bir ayı dolduramadan öldü. ona ofisi açan kişiler mama ve su vermek dışında pek ilgilenmiyordu çünkü. üçüncü yavrusu bir buçuk aylıkken, dışarı taşındığı ilk gece öldü. son yavrusunu çocuklar alıp seveceğim diye uzak bir yere götürmüş, o yavru bir hafta annesinden ayrı, aç kaldı. tesadüf eseri insanların peşine takılıp geri geldiğinde annesi yavruyu birkaç gün reddetti. ben besleyip sıcak yerde korumasam o da ölecekti ama bir şekilde hayatta tuttuk, sonra da annesi kabul etti zaten. şimdi yavru 3 aylık oldu. ona da ben bakıyorum ama araba ezecek diye ödüm kopuyor. son bir ayda 3 yavru kedi ezilerek öldü çünkü. neyse, bugün annesini gönderdik, bir daha aynı stresi yaşamayacak. zaten bana güvendiği için taşıma kutusunda hiç miyavlamayan tek kedi de o oldu.

    beslediğim diğer yavru kedinin annesi 7-8 aylıkken doğurmuş (5-6 aylıkken hamile kalmış olması demek bu), bakamadı. maması suyu yine önünde olmasına rağmen. 4 yavrusunun 2'si 10 günü doldurmadan öldü. diğer iki yavrusunu da başka yere taşıyıp sonra terk etmiş. yavruları bulduğumuzda iskelet gibiydiler. biri aldı onları veterinere götürdü, ona rağmen biri öldü. diğerini o sırada doğum yapmış başka kedinin yavruları arasına karıştırdık öyle büyüdü.

    bir diğer kedinin tüm yavruları doğuramadan karnında öldü, kedinin kendisi aşırı derecede zehirlendi, ölmek üzereydi. son anda veterinere götürüp onu da öyle kurtardık.

    görüldüğü gibi insan müdahalesi olmadan yavrular ve bazen anne çoğu durumda hayatta kalamıyorlar. hele ki annenin ilk doğumuysa. ve 1 yaşından küçükse.

    - kaderleri buymuş demek ki yavruların, allah'ın takdiri, ölecekleri varsa yapacak bir şey yok, bırakın özgürce doğursunlar.

    bunu diyen insanlardan eğer samimiyse önemli sağlık sorunları yaşadıklarında hastaneye gidip tedavi olmamalarını ve evde kaderleri neyse beklemelerini beklerim. çünkü sağlık sorunu yaşayan kediyi bir insan tedavi ettirmezse yaşayacakları bunlar.

    - kısırlaştırmayın ben bakarım.

    bakmıyorsunuz. kedinin önüne haftada bir mama atmak ya da üstünde mikron boyutunda et kalmış kemik atmak bakmak değildir. kedinin gözü akıntı yüzünden kapandığında ilaçla onu iyileştirmek, düzenli şekilde besleyip aç kalmadığından emin olmak, sıcak bir yer sağlamak filan bakmaktır. sonra bakarız dediğiniz yavrulara da başkaları bakıyor. sonra onlar kısırlaştırınca da laf ediyorsunuz. yavrular ölürken hiçbirimiz orada değildik işte. tabii siz cesetleri görmediğiniz için size konuşmak daha kolay geliyor.

    - hayvanın doğası bla bla..
    dişi kediler 5-6 ayda bir hamile kalabiliyorlar. her seferinde 4-5 yavru doğuruyorlar. doğurdukları yavrular bir şekilde yaşarlarsa onların dişi yavruları bir sonraki sezonda aynı şekilde senede 8-10 yavru üretiyor. bu döngü bu şekilde devam ediyor. "hayvanın doğasıyla oynamayın" diyen de sizsiniz, "her taraf kedi", "yemek yerken bir rahat vermiyorlar", "arabamın üstüne kedi yatmış çizmiş", "kapımın önüne kedi sıçmış" şeklinde isyan eden de.

    şimdi kendinizi kedinin yerine koyun ve doğurgan olduğunuz dönemde her 2 senede bir çocuk doğurduğunuzu düşünün. ne kadar yorucu ve ömürden kısaltıcı olurdu. kısırlaştırmak dişi kedinin ömrünü uzatır. birçok sağlık sorununu önler. doğacak yavruların durumundan zaten yukarıda bahsettim.

    - günah
    dini açıdan yorum yapamam.

    - kedilerin neslini tüketirsiniz böyle
    en komiği de buydu herhalde. tüm ülkede bir kedi kısırlaştırma operasyonu yapılsa bile kedilerin nesli tükenmez. çünkü kedileri yakalamak zordur. mutlaka birileri bir yerlerde saklanıp hamile kalır.


    neyse, sitede halihazırda daha önceden kısırlaştırılmış kediler var. şen şakrak oyunlar oynuyorlar. kediliklerinden bir şey kaybetmediler yani. sadece bölgelerini daha çok korumaya başlıyorlar (ki bir anne kedinin yavrusunu korumak için köpeklere saldırmasının yanında daha sakinler) ve biraz daha gezgin oluyorlar. senede 2 kez çiftleşme ve doğum stresine girmedikleri için de eminim daha mutlulardır.
    #292030 tematik seviselim mi | 5 ay önce (  5 ay önce)
    0eylem