doğup büyüdüğü huliaipole köyünde bulunan nestor mahno müzesi ve evi, işgalci rus ordusu tarafından ateşe verilerek yok edilmiş.
devletlerin gücü tanktan, toptan, tüfekten, kolluk kuvvetlerinden vs. gelmez. inanması güç olsa da devletlerin zehir gibi bir hafızası vardır ve -şayet böyle bir şey söz konusuysa- devletin gücü de bu hafızadan ileri gelir.
tam bu noktada neden mahno müzesinin rus ordusu tarafından bir hınçla ateşe verildiğini anlıyoruz. çünkü 1917-1921 yılları arasında ukrayna'da fırtınalar estiren kara ordu/mahnovia hareketi çarlık döneminden beri süregelen esaret durumunu bitirmiş ve bu sayede yüzyıllar sonra ukrayna'da özgürlük havası esmeye başlamıştı. devletin, aristokrasinin, toprak ağalarının, kapitalistlerin, partilerin otoritesinden özgürleştirilen ukrayna'da mahnovişçina hareketi bir yandan çarlık kalıntısı beyaz ordu'ya, bir yandan bolşeviklerin kızıl ordu'suna ve bir yandan da ukrayna milliyetçisi/devletçisi petlura'nın birliklerine karşı savaşarak anarşiyi ukrayna'daki geniş araziler boyunca örgütlüyordu...
her ne kadar 1921'de troçki komutanlığındaki kızıl ordu'nun bastırmasıyla kalleşçe arkadan bıçaklansa da bu kısa süreli deneyim, ukrayna'nın tarihte ilk kez olarak rus hegemonyasından özgürleşmesini ve bağımsızlaşmasını simgeliyordu. çelişik gibi dursa da anarşist nestor makhno'nun bugün bile ukrayna milliyetçileri hatta ukrayna devleti tarafından ulusal bir kahraman olarak görülmesi ve sahiplenilmesi bu yüzdendir.
dolayısıyla rus ordusunun 100 yıl önceki mahnovia hareketinin geriye kalan son somut kayıtları bulunduran müzeyi ve evi yok etmesinde, gören gözler için nice ibretler vardır.
fakat rusya (diğer devletlerle beraber) bugün anarşistlerin ölüsünden bile korkmakta çok haklı olsa ve bunun için yığınla gerekçeleri (mahnovişçina bir tarafa, en basitinden rus çarı'nı havaya uçuran narodnaya volya gibi) bulunsa da emile henry'nin fevkalede özetlediği gibi bu, anarşinin yok edilebilebileceği ya da yenilebileceği anlamına gelmiyor. çünkü öldü bitti bastırılsa zannedilse bile anarşinin ruhu çorak topraklardan kök salarak ayağa kalkacak ve iktidarların karşısına dikilip özgürlük için son nefesine kadar savaşmaya devam edecektir.