play-off'taki 16 takımın 2 mayıs'tan beri süren tff 2. lig'e çıkma savaşı geçtiğimiz hafta sonu ile birlikte biten ve erbaaspor ile elazığspor'un 2. lig biletini aldıkları lig. kepez, batman petrol, karaköprü belediye ve adana 1954 de gruplarını şampiyon bitiren takımlar olarak 2. lig'e çıkmaya hak kazanmışlardı.
play-off finalinin nerede ve ne zaman oynanacağını tff belirliyor. genellikle yarı finallerin oynandığı günden hemen sonraki hafta sonu ya da 4-5 gün sonrasına tarih atıyor. yıllardır böyle bu ama "iftarda başlayıp sahurda biten maç" olarak bilinen antalya'da oynanmış eskişehir-göztepe 1. lig play-off finali haricinde, özellikle finallere çıkan takımların bulundukları şehirlere göre bir plan çizilmiyor. eskişehir de, izmir de antalya'ya çok uzak değildi ama bu seneki finallerde elazığ ve ordu istanbul'da, erbaa ve muş da eskişehir'de karşılaştı. orduluların baya çok oldukları istanbul, elazığ için baya uzak. aynı şekilde hem tokat takımı olan erbaa'nın hem de muş'un eskişehir'de maç yapması korkunç bir planlama eksikliği. tff alt ligleri zerre önemsemediğini finale çıkmış takımlara bakarak stad ve tarih belirlememesiyle de göstermiş oluyor, hem de her sene. "yazıklar olsun" diye bağırması gereken taraftarlar da "istanbul'da seyrantepe'de maç izledik yaae" diye geriniyor. saçma sapan işler. muş'tan eskişehir'e, elazığ'dan istanbul'a sadece maç için gelmiş olan gerçek taraftara da sormak lazım bunu.
seneye bu 60 takımlı, 4 gruba bölünmüş lig gene deli gibi maç temposu, korkunç hakem hataları ve tabii ki iş bilmez tff'nin berbat seçimleriyle gene cadı kazanına dönüşecek. özellikle süper lig'in büyütülmüşleri ise "tff bizi kayırmıyor" diye sızlanıp durmaya devam edecek tabii. bu yüzden işte "kahrolsun federasyon" diye bağıranlar var. hepsine selam olsun.