izmir için durumu çok karanlık olan seçimler. kendimce biraz açıklayayım adayları. haftalardır bakmadım hiç bi' boka, bugün biraz araştırayım istedim, kafadan, otomatik oy atanlardan hiç olmadım; bundan sonra da olmam.
- büyükşehir belediye başkanlığı: hamza dağ'ın adı zaten geçen yılki genel seçimlerden beri ayyuka çıkmıştı. ben, tarikatlardan da fısıltı duyabilen babamdan "hamza dağ baya iyi geliyor, herkes onu konuşuyor" cümlesini birkaç kere duydum, ki belediyede çalışan birkaç eş dosttan da benzer şeyleri duymuştum. burada kimse "ama seçim afişlerinde akp amblemi bile yok" falan demiyor, öyle sosyal medyada gördüğünüz gibi değil yani. zaten özellikle odalarla (özellikle ito ile) arası baya iyi birisi bu. kodaman iş adamlarını kafa kola almaya 1 yıl önce başlamıştı yani. aday olarak açıklanması çok geç olsa bile, sürpriz olmayacağını herkes biliyordu. cemil tugay zaten milletin anasını bellemeyi yıllar önce kafasına koymuş olan cengiz holding'e ucuz ucuz arsa sattığını kendisi kabul ettiğinden beri yok hükmünde bence. karşıyaka'da bile adamı bilen aklı başında seçmen yok. diğer ilçelerde alacağı oyu da chp belirleyecek. ben burada seçim pusulalarının ne kadar karışık olabileceğine göre özellikle benim neslimin ebeveynlerinin kafasının karışıp chp'ye basmayacağından korkuyorum. akp'ye oy atmayacak olanlar bile o karmaşada chp'ye basmayabilirler. kendisini halkın içinde bile görmedim ben mesela. ama buna karşın tkp'nin savaş sarı'sını, hkp'nin özler çakır hocasını falan sokakta gördüm. iyip adayı ümit özlale'nin de hem adını çok duyduk hem de afişleriyle birlikte sokakta gezdiğini çok gördük. iyip diye değil, özlale aday diye kendisine oy atacak olanlar var. dem'in adayı akın birdal'ın burada pek bi' etkisi olduğuna inanmıyorum. yukarıda bahsettiğim sandıkta kafası karışacak olan chp seçmeninin oyunu alabilir çünkü ismen tanınıyor. gene de sadece ismiyle kâle alınabilecek bi' yüzde alamaz. dp'nin adayı burcu bostancıoğlu da iyi pr yaptı bence. "demokrat parti ne alüminyum" diyenlerin bi' kısmından oy alabilir çünkü ağzı iyi laf yapıyor ve akademik kariyeri özler hoca kadar olmasa da elle tutulur şekilde var. tip'in büyükşehir adayı yok sanırım. ben bunu özlale'nin iyi pr'ına bağlıyorum. belki gene irfan değirmenci fiyaskosuna balıklama atlayacaklardı ama özlale'nin adaylığı bunu değiştirdi. bağımsız adaylarda da menderes bozkurt öne çıkabilirdi ama parası yetmedi sanırım. profil infolarında bile "yörük. zengin şehrin fakir bireyleri olma dönemi bitecek!" diyen, foto olarak da torunlarını bize gösteren bi' amca baya halkın ciğerini sökebilirdi, uygun şartlar altında. ben özler hoca ile savaş sarı arasındayım ama daha 1 gün var. biraz daha okuyup araştırıp seçerim.
- konak belediye başkanlığı: ne akp'nin ne de chp'nin kadın adayları etkili olabildi. nilüfer çınarlı mutlu aslında mimarlar odası'nda adından söz ettiren birisiymiş ama bunu sağa sola sorup bilgi almaya çalışınca öğrenebiliyorsunuz. tkp'nin adayı hayriye üşümezgezer baya pasif biri bence. üçyol metrosu çıkışında da gördüm birkaç kere. yanındaki gencolar gırtlak patlatırken, o çoğunlukla "neden buradayım ben" çekimserliğinde göründü bana. hkp'nin adayı adnan gürcan dalıcı, özellikle özler hoca ile birlikte konak meydanı'nda kurdukları standlarda sık sık görülebiliyordu. hayvanlarla ilgili de protestolar yaptılar parti çatısı altında. bunu doğrudan nurullah ankut dedemizin istediğini söylemek yanlış olmaz. diğer adayların esamesi bile okunmadı. konak'ta çoğunluk partiye göre basıp geçecek. 2 soyadlı kadın aday sayısında ben bu kadar patlama olacağını da beklemiyordum. milletin kafası karışacak sandıkta kesin. "adını mı aklımızda tutalım, soyadını mı? bu hangisiydi?"falan diye kendi kendilerine fısıldayabilirler bile, mühür elde düşünürken.
büyükşehir yarışında biraz daha açık bi' tablo varsa da, 2022 rakamları na göre 350 bin kişinin yaşadığı konak'ta durum baya flu ve karanlık bence. en azından adaya göre değil, partiye göre basıp geçecek seçmen sayısı en az %50'dir bence. geçen yıldan sonra kimse aday araştırma peşinde bile koşmadı, adaylar da salmış göründü bana. pr'ını hakkıyla yapanlar bir adım öne çıkabilir ama ülkenin tamamı birkaç partinin adaylarına konsantre olma yanlışından sapmayacak gene. kendi kişisel hezimetlerini ve hezeyanlarını sandığa taşımamayı tercih edip "bu devran böyle gider, ben n'apayım?" karamsarlığına bürünecekler. asıl korkutucu olan da bu.