1. Çaktırma da Şunların Mavisine Çökelim


    Hadi kalk, giyin yetişmemiz gereken yerler var,
    Önce plastik zincirlerini mi giymek istersin?
    Yoksa makuslaştırılmış kaderini mi?
    Huzursuzluğun ve mutsuzluğun da yeni ütülendi,
    Ama dur hava soğuk
    Her gün seni ezen iş içliğini giy.
    Bak şimdi aynaya ve gülümse.
    Kombininin en önemli parçası bu işte,
    Biz ekip çalışmasına yatkın, uyumlu,
    Dost canlısı insanları severiz.
    Sizden bunları alacağız üç kuruşumuzla
    Ve gençliğinizi, hayat enerjinizi.
    Üç kuruş vereceğiz ama bunu söylemiştim.
    Bir de yılgınlık
    Bir de hayatı kaçırma hissi
    Bir de çıkmazda olma hissi.
    Faremizsiniz bizim.
    Bizde kapan.
    Sizi ve sizin gibileri kaptık.

    Bak bir kadın var orada kuyruğunu kaptırmış,
    Her gün zorla da olsa -kendi zoruyla yoksa biz o kadar da değiliz canım-
    Gelip gülümsüyor,
    Eritiyoruz onu,
    Tüketiyoruz onu
    Ve onun gibi hepinizi
    Çünkü umurumuzda değilsiniz
    Tek bir şey var
    Yalnızca tek bir şey
    Ona bayılıyoruz
    Ona tapıyoruz
    Şarkısı bile var
    Tonlarca
    Para para para!
    Yokluğuyla yaralanmamak için
    Sizi yaralıyoruz
    Bizim zaferimiz bu
    Ve tabi ki her yol mübah
    İşimiz gücümüz de şov tabi
    Yoksa bu çark dönmez
    Yoksa kuyruklar kıstıramayız kapana.
    Ama bir kadın vardı,
    Ne diyordum o kadın için
    Nenesine dikkatle bak sımsıkı
    Sabrı çoktan taşmış ama kendini tutuyor
    Çünkü zorunda
    İşte o zorundalıkları da biz yaptık.
    Ağladı o bir ara biz görmedik
    Kendini bırakmamaya çalışarak
    Haykırışa gönen çığlıklarıyla
    Ağzının acıyla gerilmesi ve
    Geniş bir hilale dönmesiyle
    Bir acı heykeli gibi oldu
    Çelikten olsa keserdi hepimizi.

    Biz hepinizin mavisini çalıyoruz.
    Her gün, her yerde.
    Gündoğumu ve günbatımlarınızı,
    Hep tedirgin ediyoruz sizi
    Ve asla rahat vermeyeceğiz,
    Çünkü rahatlarsanız bize mecbur olmadığınızı anlarsınız
    Anlarsanız gidersiniz belki ve bilmenizi isterim,
    Buna şirket politikalarımız gereği izin veremeyiz.
    Çünkü dedim ya hayatınız gerek bize,
    Aşklarınız sadece izin verdiğimiz zamanlarda
    İş dışında yaşanabilir,
    Çocuklarınızla da anca boş zamanlarınızda ilgilenebilirsiniz
    Size biraz zaman yönetimi de öğreneceğiz
    İyi koşun mecburiyetleriniz arasında
    Koşun ve yorulun ki kendinize vakit kalmasın
    Bu arada ailenize, eşe dosta
    Vakit ayıramadım diye parçalayın kendinizi
    Sonra bu çıkmazla işinizde hırs yapın,
    Daha iyi bir ev için, araba ve yazlık?
    Gerçi bu darboğazda, kandırmayın kendinizi,
    O iş bizim.
    Çocuklarınızı ihmalinizi pahalı hediyelerle telafi etmeye çalışın
    Bunun için de maaşınıza, ikramiyelerinize ihtiyacınız var.
    Böylece bizim için işler tıkırında.
    Sonra da yıllar sonra hiçbir şey istediğiniz gibi olmadığında
    Gerçek ilişkiler kuramamanın hesabını kendinize kesin.
    Eminiz ki bizi suçlayamazsınız.
    Çünkü bunu sözleşmenize yazmıştık.

    Şimdi hatırla biz senden gençliğini,
    Mavini, güneşlerini, anlamlı bağlarını alıyoruz,
    Sen de üç kuruşunu, plastik zincirlerini,
    Makus talihini ve berbat hissettirecek bir kapan alıyorsun.
    Al gülüm ver gülüm.
    Ne demek bu bayağılık, ne sanmıştın ki?
    Şimdi iyice anlaman için özet geçelim
    Seni alıyoruz ve bir posaya çeviriyoruz.
    Şurayı imzalayabilirsin
    Ve hayır bir kopyasını veremiyoruz sözleşmenin,
    Sürdürülebilirliğe önem veriyoruz.
    İnsan sürülerini sürmeye.
    #289193 despered | 1 yıl önce (  1 yıl önce)
    1anket