1. şampiyonu olan 'nın altın madalya kazandığı turnuva.

    yarı finaldeki italya maçı kadar gel-giti fazla değildi ve bence kalitesi de o maçtakinden altta kalan bi' maç oldu. - şovu izledik bütün maç. bu maç grup maçı olsaydı, sırbistan'ın özellikle ilk setteki hatalarımızla bile bize bu kadar üstünlük kurabileceğini sanmıyorum. 3-1 alır geçerdik. galiba 2 rövanşın birini alma fırsatını hem de finalde bulunca, duygusal yönü kuvvetli takım söküp aldı madalyayı. bu, çoğunlukla rakibimiz kimse o olurdu. ama son yıllarda o takımın adı genellikle a milli voleybol kadın takımı oluyor.

    gene yarı finaldeki italya maçı nasıl ki bizimkilerin son yıllardaki kolay kolay kırılmaz karakterini gösterdiyse, bu final de sırbistan'ın artık "tek kişilik hücum" mevzusunu oturup düşünmesi gereken örnek maç oldu. ilk setteki korkunç hatalarımız olmasa, maça 2-0 önde devam ederken 3. seti oynayacaktık. sırbistan ise, halâ boskovic'i oyuna sokmaya çalışan, halâ dünya'nın en iyi pasörü olan 38'lik canım 'e iyi manşet/karşılama pası göndermekten başka çaresi olmaya bi' takım hüviyetinde kalacaktı. maç boyu da böyle gitti zaten. maja'nın iyi pas alamadığı anlardaki bütün hücumları ilk 2 sette boskovic bitirmeye çalıştı. biz ise, neredeyse sabri sarıoğlu kadar eleştirilen 'ın ilk setteki müthiş oyunu (4 sayı, 8 hatasız manşet), vargas'ın ilk 2 set toplamındaki 18 sayısı, ilk sette ortalarda görünmeyen 'un ikinci setteki 7 sayısı (1'i ace) ve %67'yle karşıladığı 6 manşeti ile ayakta kaldık. 3. set hande'nin 2 korkunç ve oldukça kötü yerde gelen servis hatası, 'ın kötü tercihleri, vargas ve ebrar'ın toplamda 6 sayı alabilmesiyle kaybedildi. vargas'ın bu setteki 2 sayısı da ace bu arada. 3. setin en acayip anı, 'nin libero 'yi değiştirip 'ü almasıydı bence. bu set için %70'le manşet alan gizem'i çıkartıp yerine girdiği gibi 2 hata yaparak farkında açılmasına istemeden de olsa katkı veren simge'yi almamalıydı. 'i alıp cansu'nun kötü tercihlerini bertaraf edebilir, 'ı da ebrar'ın yerine daha uzun sahada tutabilirdi. 4. set ise, bu takımı neden sevmeniz gerektiğini gösterdi bence. neredeyse bütün servisler bam güm üzerine atılan ebrar %71'le 7 manşet aldı (bu sette 2 de ace aldı), gizem bütün manşetlerini hatasız yaptı ve iyi hücuma çıkmamızı sağladı, cansu ve elif 'in maç başından beri iyi olan file önü yüzdesini arşa çıkardı, vargas kendine atılan 17 topun 10'undan sayı çıkardı. bunlara karşı, değil boskovic, ronaldinho bile olsa maçın son sete kalmasını engelleyemezdi. al gülüm ver gülüm son setini de kazanacağımız, skor 12-9'a geldiğinde netleşmişti bence.

    turnuvanın en değerli oyuncusu () tabii ki vargas oldu. finali 41 sayı (3 ace) ile bitirdi. turnuva ortalaması ise set başına 6 küsur sayı. turnuvanın diğer en iyilerini haftaya falan girerler resmi siteye herhalde (çünkü o kadar yavaşlar bu konuda, evet).

    dünya'nın en iyisi halâ aynı yerden altındakilere el sallamış oldu. bundan sonra 2 büyük hedef kaldı artık: olimpiyat şampiyonluğu ve dünya şampiyonluğu. 2025 dünya şampiyonası uzak doğu'da olacak (sanırım filipinler ve birkaç ülke gene ortak yapacaklar, tam bilmiyorum). 2024 olimpiyatları ise, temmuz sonu-ağustos başı arasında paris'te olacak. seneye olimpiyat altını, sonraki sene de dünya şampiyonu olduk muydu, bu jenerasyonun "başarıya doydular" bahanesinin arkasına saklanmaları için her yol mübah. bunu şu ülkedeki a milli takım branşları arasında hiçbiri, bu kadınlardan daha çok hak etmiyor son yıllarda.

    gururlandıran filenin sultanları'na kucak dolusu sevgi.
    #288225 lake of the hell | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    0turnuva