1. haklının değil güçlünün kazandığı seçim olmuştur.

    darbeler sonrası depolitize edilen seçmeni "davasından" çevirmek chp gibi bir parti için çok mümkün değil tabi. gene de iktidarın tüm kara propagandasına karşı "çalmadan, hilesiz - hurdasız, suriyesiz" aldığı 25milyon civarı oy küçümsenmemeli.

    işin kötüsü en son gezi'de bir araya gelen bu cepheyi (o gün de yapamadığı üzere) bir arada tutacak feraset ne yazık ki chp'de ve kılıçdaroğlu'nda yok. yani bir sonraki seçimde bu kadar büyük bir "millet" cephesi kurulabilir mi bilmiyorum.

    kılıçdaroğlu için her zaman türkiye şartlarında "lider" vasfı taşımadığını söylerim. bunun çeşitli nedenleri var ama elindeki tüm araçlarla, partisi gibi yirmi yıldır kara propagandaya maruz kalmış bu adamın dürüstlüğünden de kuşku duymam. seçim süreci için değil ama kazanılmış seçim sonrası için oy aldığı kitleleri bir arada tutmayı başaracak ilk adaydı kılıçdaroğlu. kısacası eldekiler düşünülünce ben yanlış aday olmadığını düşünüyorum bu seçim özelinde. yani söylendiği gibi mansur yavaş falan aday yapılsa alacağı oy bugünden fazla olmazdı.

    lakin seçim kampanyası da düşünülünce muhalefetin bütün oyun planını yanlış kurguladığını da söylemek lazım. muhalefeti ve seçmenini en bayat tabiriyle terörist ilan edenler karşısında hanımcılığı yedinci ok haline getiren söylemin yanlış olduğu, en basitinden ümit özdağ'ın aldığı oyla görülmüş oldu.
    göte göt derken sesini yükselten, iktidarın silahlarını kullanmaktan çekinmeyen ümit özdağ gibi bir ortağı ittifaka çok daha erken çekebilse muhtemelen kazanılmış bir seçim bırakacaktı arkasında millet ittifakı.

    yazmıştım; gene yazayım. sosyalistinden, ülkücüsüne, kürtünden, turancısına, ulusalcısından, adil düzencisine 25milyon insan aynı çatı altında bir araya geldi iktidara karşı bu seçimde. ancak ne yazıktır ki yukarıda saydığım bu paydaşların bazıları bu ittifaka desteğini çok geç dile getirdi ve gene ne yazık ki ittifakın doğal ortaklarından bazıları yukarıda saydığım bu "protokol dışı" ortakların onda biri kadar bile sahada çalışmadı; ve gene ne yazıktır ki muhtemel bir anayasa değişikliğinde iktidara şartsız destek verme ihtimali olan bu paydaşlar meclise chp altından vekil sokmuş oldu.

    seçim öncesi ve sonrası chp söylemlerinde hatalı bulduğum bir nokta daha var: nedense ak parti seçmenine karşı önyargılı olunmaması gerektiği, onları anlamamız gerektiği, onları kırmamamız gerektiği gibi bir algı var. bu seçimde oylarıyla millet ittifakına destek olan 25miyona yakın insanın bir araya gelmesinin nedeni bu söyleme neden olduğu düşünülen sınıf mücadelesi değil sosyal adalet arayışıdır bence. bu 25miyon insanın çok ama çok büyük bir kısmı sanıldığının aksine plazada ortalama üstü maaşlara çalışıp starbucks'da latte içerken marx okuyan, akşam son model arabasına atlayıp rezidansına giden ve hafta sonlarını bodrum'daki yazlığında geçiren veya kaba tabiriyle sarışın chp'li teyzeler, insanlar değil. başta chp olmak üzere ittifakın diğer paydaşları bunu doğru anladığı zaman gerçek manada iktidar mücadelesine ortak olacaktır.

    dip not: bir sonraki seçim için 5 sene beklemek gerekeceğini düşünmüyorum. en azından "normal" şartlarda.
    #287003 fly | 2 yıl önce (  2 yıl önce)
    0seçim