"elimizde bir koz var, o da direnç kırmak" algısını daha da yoğun şekilde gösterdikleri bir seçim süreci yaşandı dün, gözlemlerimden birisi buydu. Akşamın 7sinde yüksek ses kornalı araçlarla tur atmaya hazırlanmak olsun, oy sayma sürecinde yaptıkları "sevimli" ikiyüzlülükleri olsun, daha sayılacak çok şey var ama ben de insanım takdir edersiniz ki, yorgunum.. Kıssadan hisse en başta kurduğum cümleye dönüyorum ; direnç kırmak onların elindeki en büyük koz. Burda ve her yerde de okuyorum, duyuyorum, görüyorum. Bitti, bir daha oy vermeye gitmem, ydışına kaçıyorum vs vs vs O işler öyle olmuyor arkadaşlar, alt metninde çok detay var elbet ama yorgunum. Buna rağmen direnç kırmak isteyenlere karşın kırılmayacak o direncim, yıllarca nelere göğüs germişiz zaten, böyle abidik gubidik şeyler etki bile edemez (bana göre) Direnci kırılanlarla da inanın ne yanyana geliyorum, ne konuşuyorum, ne de uzatıyorum.. isterse annem-babam olsun, fark etmiyor. Son 2 hafta, o direncin kırılmaması lazım her ne olursa olsun, 'irade gösterilmeyen yerde kazanım yoktur.' bu yazdıklarım hem iç döküş hem de ufak bir yorumlamadır. Çok uzun cümleler kurmuyorum belki de kuramıyorum artık, gerçi şikayetçi de değilim. Bu biraz uzun oldu, eyvallah.