sonuçlardan da bağımsız olarak herkes "ikinci tura kaldı" diyorsa cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalmıştır. bu seçimde 18 saat çalıştım. 28 mayıs'ta 36 saat çalışmamızı sağlayacak olan da 14 mayıs sabahı içimizdeki umudun diri tutulması olacak. bu öyle, aman hiçbir şey bitmedi daha, demekle olmaz elbette.
sandık güvenliğinde görevli/gönüllü vatandaşlar bilir. sandık çevresinde kimsenin türkiye genelinde oy oranlarını takip etme fırsatı olmuyor. zaten anadolu ajansı akp'yi %121'de falan başlattığı için merak da etmiyorlar. akpliler bile umursamıyor o manipülasyonları. fakat o vatandaş gece vakti evine gidip ertesi sabah işe gideceği için uyumadan önce yarım saat haberlere bir göz atınca ne kadar yorulduğunu anlıyor. beklentisi karşılanmamıştır. "ben mi gözümde büyüttüm yoksa bir hile var mı" gibi şeyler düşünür. 2018'deki gibi ortada bırakılmış olmaktan korkar falan. yani kendi umudunu kendi kendine canlı tutamaz.
kılıçdaroğlu, imamoğlu, yavaş, akşener, emek ve özgürlük ittifakı ve artık başka kim varsa her birinin görevi devam ediyor. seçmenini, gönüllüsünü, çalışanını duygusal anlamda zinde tutmak ve ikinci turu kazanabilmek üzerine rasyonel çareler aramak zorundalar. ayrıca sandık kurullarında bulunan üyelerini eğitebilmeyi denerlerse memnun olurum. sandık kurularının birçoğu koridorlarda avukat arıyordu soru sormak için.
ayrıca millet ittifakının da emek ve özgürlük ittifakının da oy oranları beklentileri karşılamadı. hatta kimilerine göre başarısız sayılabilir. net konuşabileceğimiz yalnız şu var, akp'nin oyları erimemiş mhp'ye kaymış. sebebinin yalnızca hüdapar meselesi olduğunu düşünmüyorum fakat bu kaymadaki motivasyonu da tam olarak anlayamıyorum.
yorulduk. kafalar da yazılar da karışık. iki hafta sonra görüşürüz.